Çağrı metninde yazdığı gibi “daha iyi, daha sağlıklı, daha güvende bir yaşam… daha iyi, yaşanılası bir Cumhuriyet” isteyenleriz. Sayıca çoğunluk -tahmin edileceği gibi- şimdilik sağlıkçılarda, sağlıkçıların içinde de hekimler fazla. Aramızda hukukçu, sosyolog, eğitimci, ekonomist, gazeteci, akademisyen, gıda mühendisi, psikolog gibi farklı mesleklerden olanlar da var. Çeşitliliğin olabildiğince artmasını arzuluyoruz, çabalıyoruz.

Kısaca söyleyelim: İhtiyaçtan. Şimdi biraz açalım. Daha iyi bir sağlık, yaşanılası bir cumhuriyet, nihayetinde daha iyi bir gelecek için gösterilen kurumsal, akademik vb bütün çabaları çok saygın buluyoruz. Öte yandan gözlemimiz o ki bu hedef için insanlar salt kendisi olarak ortaya çıkıp katkı sunmakta biraz tutuk davranıyor. Oysa ülkenin geleceği, bu hedef doğrultusunda herkesin yan yana gelip ortak emek harcamasına bağlı. Kurumsal refleks ve sınırlılıkları aşan, “farklı aidiyetlerden” insanların tek tek bireyler olarak yer alacağı bir tartışma zemini, ortak akıl geliştirmeyi kolaylaştırır diye düşündük.

Forum bir buluşma, tartışma, daha ötesi eyleme zemini. Birbirine yakın ve uzak mesafelerden çok sayıda katılımcı olması beklendiği için “merkezi mekânımız” dijital olacak. Yani bir dijital platformumuz var. Bu platform herkesin ziyaret edip izlemesine, yazılanları görmesine açık. Eğer “Ben de varım, adımla sanımla bilinmek, görünmek istiyorum” ya da “İstersem görüşlerimi, deneyimlerimi, problemleri de yazar tartışmalara katkı veririm” diyorsanız katılımcı olabilirsiniz. Zaten forum katılımcıları çoğalmak için sürekli isim önermekle “görevli”, katılımcı olduğunuz takdirde bu “görevi” sizden de bekleyeceğiz. Forum sadece dijital olmak durumunda da değil, biz de istemiyoruz. Ne var ki pandemi nedeniyle çok yüreklendirici olamıyoruz. Yüz yüze forumların da uygun mesafeli ölçeklerde yapılacağını umut ediyoruz.

İlgi çekmek ve olabildiğince genişlemek istiyoruz, bunu inkâr edemeyiz. :) Ama birkaç noktayı vurgulamakta yarar var: Nitelikleri tanımlanmış bir grupla sınırlı olmayan, her katılımcının kartopu tekniğiyle çağrıcı olduğu ve bu zincirle sınırlara ve sıfatlara takılmadan herkese/yeni katılımlara daima açık, birey hukuku temelli, aşırı genel yargılar, ilkesel bakışlar etrafında dönüp duran ve birlikte “yürümeyi” daraltan kavramlar kullanmamaya özen gösteren, günlük yaşamla gerçek bir ilişki kuran, tek oturumluk değil süreklilik gösteren, bir problemi, fikri ya da deneyimi paylaşarak ve eklenerek saçaklanan görüşlerle dijital -ve mümkünse yüz yüze- sürdürebilen bir forum olabilsek, diye düşünüyoruz.

Evet, en zor “iş”lerden birisi bu. Bu amaçla birbiriyle geçişli ve hepsi birarada bir bütünlük oluşturan yedi ayrı “zemin” tanımladık ve bunlara dosya adını verdik. Katılımcılar bu dosyalar içinde “problem, fikir, deneyim” seçeneklerinde yazarak katkılarını sunacak, bir diğer katılımcı, isterse, bunun altına, deyim yerindeyse “lafı diğerinin ağzından alarak” eklenerek katkıda bulunabilecek. Böylece sözlü bir tartışmanın yazılı ortamda saçaklanarak sürmesi sağlanabilecek. Dijital ortamda bütün yazılanlar arşivlenebileceği için herkesin ulaşıp izleyebileceği ortak bir hafızamız da oluşmuş olacak.

Yok! Bütünüyle özgür. Sadece yüz yüze ortamlarda olduğu gibi kolaylaştırıcılar olacak. Moderatör diye adlandırdığımız bu gönüllü katılımcılar dijital platformdaki “seyir defteri” sekmesi altında dosyanın seyrine ilişkin bilgileri paylaşacak ve dosya başlığı ile hedeflenen çerçeveye yönelik hatırlatmalarda bulunacak. Böylece herhangi bir anda izlemeye başlayan bir kişi o dosyanın seyrine ilişkin bilgilenmiş olacak.

Şöyle düşündük: “Nasıl bir sağlık sistemi istiyoruz” sorusuna yanıt vermekte her birimiz zorlanabiliriz ama deneyimlerimizle “ne istemediğimizi” bazen tek bir sözcük, bazen bir cümleyle söyleyiveriyoruz. İstedik ki Pano’nun bu bölümünde “ne olmasın”lar biriksin, sosyal medya hesaplarından da gelen katkılarla çoğalsın, moderatörler de kendi dosyaları için yararlansın, hatta çok birikirse, ara sıra seyir defterinde “ne olmasınlar raporu” bile versin!

Çok basit: İki yolu var. Dijital platformumuzda katılımcıların adları yer alıyor. Tanıdığınız bir isim var ise onunla temas kuruyorsunuz ve o sizi öneriyor. Diğer yol ise dijital platformdaki “bize ulaşın” sekmesine girip istenen bilgileri dolduruyorsunuz ve size çok uzun olmayan bir süre içerisinde “kabul” geri dönüşü yapılıyor. Forum ortamının sahiciliğini “korumak için” gerçek kişilerin yer almasını önemsiyor ve bunu “teyit” ediyoruz.

Elbette forumun duyurulması için sosyal medya hesaplarını izlemek, duyurmak, çoğaltmak için çaba harcamak çok önemli. Ayrıca katılımcı olmadan da görüşlerinizi “mesaj gönder” üzerinden iletebilirsiniz. Dijital platformumuzdaki “Pano” sekmesi altında “serbest kürsü” veya “ne olmasın?” bölümlerinde yer verebiliriz.

Anlatması biraz uzun ama yapması çok kolay! Yazmak istediğiniz bir soru/problem mi, bir deneyim mi yoksa bir fikir mi, buna karar verip ilgili (problem paylaş, fikir paylaş, deneyim paylaş) sekmeyi tıklıyorsunuz. Ekranda “giriş yap” uyarısı çıkıyor. Sağ üst köşede yer alan giriş yap’a tıklıyorsunuz. E-posta adresi ve parola istenen ekran gelecek. Size ait parolayı yazarak altındaki “giriş yap”ı tıklayıp önünüze gelen ekrandaki ilgili boşlukları doldurarak yazacaksınız.

Şimdilik en büyük kalem dijital platform, bu alanda özel birikimi olan bir çağrıcımızın özverili desteğini anmalıyız. Daha ötesi ise diğer katılımcıların mütevazı ölçekte imece-dayanışması ile.

Net olarak hayır. Forumda her katılımcı kendi adı ile/kendi adına yer alıyor. Hiç kimse ile kurumsal bir görüşmede bulunulmadı, talep vs yapılmadı, yapılmıyor. Çağrı metninde tanımlanmış içerikte forum düşüncesi de hiçbir kurumun aklı, önerisi değil.

Başlangıçta evet. Ancak forum dijital ortamı açılmadan değişik illerde arkadaşlarımızın 3’lü 5’li gruplar halinde bir araya geldiğini de biliyoruz. İsteğimiz salgının izin verdiği ölçüde yüz yüze forumların da gerçekleşmesi.

Forum kullanıcıları için bir klavuzumuz var. YouTube kanalımızdan https://www.youtube.com/watch?v=RGS_KY6h9bc linkinden izleyebilirsiniz.