GSS fon gelirleri kanunlara aykırı bir biçimde kullanılmamalıdır.

Sağlık hizmetlerinin finansmanı için yeterli kaynak mevcuttur. Elinizi vatandaşın cebinden çekiniz!

ÖZET         

Sağlık için toplanan para, sağlık için harcansın

Özellikle önceki bakanlar, siyasi parti yöneticileri malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası (uzun vadeli sigorta kolları) ile genel sağlık sigortasını kapsam ve oran bakımından aynı anlamda kullanarak kamuoyunu yanıltmaktadırlar. Ayrıca SGK gelir-gider dengesinin sağlık harcamalarının artmasına bağlı olarak bozulduğu ve ‘açıkların’ arttığı ifade edilerek, sorunun sağlık harcamaları artışı ile ilişkili olduğu algısı yaratılmaya çalışılmaktadır. Oysa tam tersine, yaptığımız çalışma ile SGK faaliyet raporları, bütçe gelir ve giderlerinin ekonomik sınıflandırması ve Sayıştay Denetim Raporları, 2013-2020 dönemindeki tüm yıllarda GSS fon gelirlerinin GSS kapsamında sağlanan sağlık hizmetlerini karşılamak için yeterli olduğunu, hatta fazla verdiğini göstermektedir. Bu durum GSS kapsamında sunulan sağlık hizmetlerinin nitelik ve niceliğinin artırılması, kamusal sağlık yatırımları yapılması ve kapsamlı koruyucu ve önleyici sağlık atılımları gerçekleştirilmesi için yeterli kaynak bulunduğunun da göstergesidir.

SGK ‘açıkları’ tüm yakıcılığıyla gündemdeki yerini korurken, bu ‘açığın’ GSS fonundan değil, sosyal sigorta fonlarından kaynaklandığının altını kalınca çizmek gerekmektedir.

Genel Sağlık Sigortası fon gelirlerinin yalnızca sağlık sigortasından sağlanan sağlık hizmetleri için kullanılması gerekirken, kanunlara aykırı olarak sosyal sigorta fon giderleri için de kullanılmaktadır

Son aylarda vatandaşların kamu sağlık hizmetine ulaşmada sıkıntı yaşadığını gösteren çok sayıda haber kamuoyuna yansımaktadır. Bazı ilaçlara ulaşamamak, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılamaması, birçok branş ve yan dalda Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alınamaması bunlardan başlıcalarıdır. Parası olanlar veya borç para bulabilenler özel sağlık kuruluşlarına yönelmek zorunda kalmaktadır. Bu durumu fırsat olarak gören birçok özel hastane ve sağlık kuruluşu, her türlü tıbbi işlem için Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) bedellerinin %200 ve ötesinde ücret talep etmekte, daha çok cerrahi işlemlerde olmak üzere kayıt dışı olarak elden ödeme şeklinde uygulamalar çok hızlı bir şekilde artmaktadır.

SGK’nın neden açık verdiği ayrı bir tartışma konusudur. Ancak burada önemli olan, GSS fonunun kanunlara aykırı olarak sosyal sigorta fonu giderlerini/‘açıklarını’ kapatmak için kullanılmasıdır. Bu konu sorgulanmadığı ve müdahil olunmadığı takdirde ulaşılmayan ilaçların, temin edilemeyen tıbbi malzemelerin ve sağlık giderlerinin önemli kısmının önümüzdeki günlerdeki adresinin genel sağlık sigortalısı ve hak sahiplerinin ceplerinin olacağı aşikardır.

Sağlık hizmetlerinin finansmanı için yeterli kaynak mevcuttur. Elinizi vatandaşın cebinden çekiniz!

                     Dr. Ergün DEMİR- Dr. Güray KILIÇ- Prof. Dr. Gülbiye YENİMAHALLELİ YAŞAR

                                   Forum Sağlık 2023 Sağlığın Cüzdanı Dosyası

 

TAM METİN

Sağlık hizmetlerinin finansmanı için yeterli kaynak mevcuttur. Elinizi vatandaşın cebinden çekiniz!

Sağlığın finansmanında en önemli kaynak: Genel Sağlık Sigortası

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, sağlık harcamalarının finansman kaynakları bakımından en önemli kaynak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK). TÜİK 2020 yılı sağlık harcaması verilerine göre Türkiye’de toplam sağlık harcamalarının %79,2’si kamu kaynağı (vergi ve GSS primi) (Tablo 1). Kamu kaynakları içerisinde merkezi devlet kaynaklarının payı %27,6 mahalli idare kaynakları %0,7 iken, SGK kaynakları %51 ile harcamaların yarısından biraz fazlasını oluşturuyor. Özel sektör harcama kaynaklarının en önemlisi de %16 ile hane halkları. Özel sigorta şirketlerinin payı ise yalnızca %2,6.

Tablo 1: Sağlık Harcamalarının Finansman Kaynakları, 2019, 2020.


Genel Sağlık Sigortası fon gelirleri. Kimden ne kadar toplanıyor?

Prim ödeme esasına dayalı sosyal güvenlik sistemi

Sosyal güvenlik sistemi sigortalılara ve hak sahiplerine prime dayalı katkılar üzerinden güvence sağlamaktadır. SGK, merkezi yönetim bütçesine dahil olmayan ve 2022 yılı itibariyle mali büyüklüğü 735,4 milyar TL olan en yüksek bütçeli kamu kurumlarından biridir. En önemli gelir kalemlerini çalışanlar ve işverenler tarafından ödenen primler (sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primi) ve devlet katkısı; giderlerinin en önemli kısmını ise emekli aylıkları ve ödenekler ile sağlık harcamaları oluşturmaktadır.

Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için, 5510 sayılı Kanun’da öngörülen her türlü ödemeler ile yönetim giderlerini karşılamak üzere Kurum prim almak, ilgililer de prim ödemek zorundadır, Kurumca tahsil edilen genel sağlık sigortası primleri, tahsil edilmesinin ardından doğrudan Kurum bütçesinin genel sağlık sigortası kalemine aktarılır. (5510.Md.79)

Prim oranları ve devlet katkısı

-         Uzun vadeli sigorta kolları: Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının %20’sidir. Bunun %9’u sigortalı hissesi, %11’i işveren hissesidir.

-         Kısa vadeli sigorta kolları; İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası prim oranı, sigortalının prime esas kazancının %2’sidir. Bu primin tamamını işveren öder.

-          Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen çırak, stajyer ve kursiyerler için prim oranı, prime esas kazançlarının %6’sıdır. Bu prim oranının %1’i kısa vadeli sigorta kolları, %5’i genel sağlık sigortası primidir.

-          Genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın %12,5’idir. Bu primin %5’i sigortalı, %7,5’i ise işveren hissesidir. Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanların genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın %12’sidir.

-          60-g bendine tabi olanlar (sigortalı bir işte çalışmayan veya herhangi bir kapsamda sosyal güvencesi olmayanlar) için genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın %3’üdür.

-          Devlet katkısı; Devlet, Kurumun ay itibarıyla tahsil ettiği malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası priminin dörtte biri oranında Kuruma katkı yapar. Devlet katkısı olarak hesaplanacak tutar talep edilen tarihi takip eden 15 gün içinde Hazinece Kuruma ödenir. (5510.Md.81)

Sosyal Güvenlik Kurumu, emekli aylık ve ödenekleri için sosyal sigorta fon gelirinden, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sunduğu sağlık hizmeti için de genel sağlık sigortası (GSS) fon gelirinden ödeme yapmaktadır.

Genel Sağlık Sigortası Fon Gelirleri

Genel sağlık sigortası fon gelirlerini; genel sağlık sigortası prim gelirleri, sağlık primi devlet katkısı, sigortalı ve hak sahiplerinden alınan muayene, tıbbi malzeme ve reçete katılım payları oluşturmaktadır (Tablo 2). Tablo 2’den de görülebileceği üzere GSS fon gelirlerinin önemli kısmını çalışanların (4/a,4/b,4/c) ve işverenlerinin ödedikleri primler oluşturmaktadır.

Tablo 2: GSS Fon Gelirleri, 2013-2020


Önemli Not: Sayıştay Başkanlığına Sosyal Güvenlik Kurumu 2020 yılı Sayıştay denetimi için SGK tarafından sunulan mali tablolar ile SGK faaliyet raporundaki mali tablolar arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin Kurum’un Sayıştay’a gönderdiği mali tablolarda 2019 yılı GSS prim gelirleri 127 milyar TL iken faaliyet raporunda 114,1 milyar TL olarak açıklanmıştır. Tablo 2’deki veriler faaliyet raporları esas alınarak hazırlanmıştır. Benzer bir şekilde, devlet katkısı 2019 yılına kadar gelirlerin 02.05 ekonomik kodunda takip edilerek mali raporlara yansımaktayken yapılan değişiklikle 2019 yılından itibaren 04.02 kodunda takip edilerek raporlanmaktadır. Devlet katkısı 2019 yılında 800.04.02 ekonomik kodunda gösterilmiştir (Tablo 2).

Şekil 1 GSS prim gelirlerinin kaynaklarını göstermektedir. Şekil 1’e göre GSS primlerinin en önemli kaynağı işçilerdir. 2019 yılında net 104,1 milyar TL olan GSS prim gelirleri toplamının; 68,4 milyar TL’si işçiler, 18,6 milyar TL’si memurlar, 11,8 milyar TL’si aylık geliri brüt asgari ücretin 1/3’ünün altında olan yoksullar için hazine, 4,2 milyar TL’si bağımsız çalışanlar (Bağ-Kur), 1,1 milyar TL’si ise primini kendisi ödeyenler tarafından ödenmiştir.



  Şekil 1: GSS prim gelirlerinin kaynakları, 2019.

Şekil 2 GSS fon gelirlerinin kaynaklarını göstermektedir. Şekil 2’ye göre; GSS fon gelirlerinin %68,5’i 4/a, 4/b, 4/c kapsamında çalışanlar/işverenlerinden alınan GSS prim gelirlerinden; %28,2 hazineden (GSS primi devlet katkısı, primi tümüyle devletçe karşılananlar), %3,3 hastalardan alınan muayene, tıbbi malzeme ve reçete katılım paylarından oluşmaktadır.



GSS Fon giderlerini neler oluşturuyor?

Genel sağlık sigortası fon giderlerini; genel sağlık sigortalı ve hak sahiplerinin tedavi, sağlık malzeme ve ilaç giderleri oluşturmaktadır. Tablo 3 GSS fon giderlerini 2013-2020 yılları itibariyle göstermektedir. 2020 yılı verilerine göre GSS fon gideri toplamı 132,4 milyar TL’dir. 

Tablo 3: GSS Fon Giderleri, 2013-2020



GSS Gelir Gider Dengesi

Tablo 4 GSS fon gelir gider dengesini 2013-2020 yılları için göstermektedir. Tablo 4’ten de görüleceği üzere GSS fon gelirleri, 2013-2020 dönemindeki tüm yıllarda GSS kapsamında sağlanan sağlık hizmetlerini karşılamak için yeterlidir. Hatta söz konusu 8 yıllık dönemde her yıl için en azı 10,8 milyar TL (2014 yılı) en fazlası 32,4 milyar TL (2020 yılı) olmak üzere sürekli bir fazla söz konusudur. Bu durum GSS kapsamında sunulan sağlık hizmetlerinin nitelik ve niceliğinin artırılması, kamusal sağlık yatırımları yapılması ve kapsamlı koruyucu ve önleyici sağlık atılımları gerçekleştirilmesi için yeterli kaynak bulunduğunun da göstergesidir.



Özellikle önceki bakanlar, siyasi parti yöneticileri malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası (uzun vadeli sigorta kolları) ile genel sağlık sigortasını kapsam ve oran bakımından aynı anlamda kullanarak kamuoyunu yanıltmaktadırlar. Ayrıca SGK gelir-gider dengesinin sağlık harcamalarının artmasına bağlı olarak bozulduğu ve ‘açıkların’ arttığı ifade edilerek, sorunun sağlık harcamaları artışı ile ilişkili olduğu algısı yaratılmaya çalışılmaktadır. Oysa tam tersine, Tablo 4 GSS fonunun sürekli fazla verdiğini göstermektedir. SGK ‘açıkları’ tüm yakıcılığıyla gündemdeki yerini korurken, bu ‘açığın’ GSS fonundan değil, sosyal sigorta fonlarından kaynaklandığının altını kalınca çizmek gerekmektedir.

Gelir-gider dengesi ve fon varlığı: Kanunlara uygun kullanılıyor mu?

Özellikle son aylarda vatandaşların kamu sağlık hizmetine ulaşmada sıkıntı yaşadığını gösteren çok sayıda haber kamuoyuna yansımaktadır. Bazı ilaçlara ulaşamamak, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılamaması, birçok branş ve yan dalda Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alınamaması bunlardan başlıcalarıdır. Parası olanlar veya borç para bulabilenler özel sağlık kuruluşlarına yönelmek zorunda kalmaktadır. Bu durumu fırsat olarak gören birçok özel hastane ve sağlık kuruluşu, her türlü tıbbi işlem için Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) bedellerinin %200 ve ötesinde ücret talep etmekte, daha çok cerrahi işlemlerde olmak üzere kayıt dışı olarak elden ödeme şeklinde uygulamalar çok hızlı bir şekilde artmaktadır.

ForumSağlık2023 - Sağlığın Cüzdanı dosyası olarak, GSS fonlarının kullanımı konusundaki yanlıştan dönülmesini talep ediyoruz.

Genel Sağlık Sigortası fon gelirleri kanunlara aykırı olarak sosyal sigorta fon giderleri için de kullanılmaktadır. Oysa;

5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 37’nci maddesinde; “Sosyal sigorta fonu, genel sağlık sigortası fonu ile hiçbir şekilde birleştirilemez ve fonlar arasında kaynak aktarılamaz” hükmü mevcuttur. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 74’üncü maddesinde ise; “Genel sağlık sigortası prim gelirleri; yönetim giderleri, genel sağlık sigortasından sağlanan sağlık hizmetleri ve diğer haklar dışında başka bir amaçla kullanılamaz” hükümleri yer almaktadır.

T.C Sayıştay Başkanlığı Sosyal Güvenlik Kurumu 2013- 2016- 2020 Yılı Denetim Raporları’nda (Bulgu: Genel Sağlık Sigortası Fonunun Sosyal Sigorta Fonu ile Birleştirilmesi ve Fonlar Arası Aktarma Yapılması) özetle;

Yapılan incelemede gerek 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un 74’ üncü maddesi, gerekse 20.05.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5502 sayılı Kanun’un 37’nci maddesi uyarınca; GSS prim gelirlerinin ayrı bir fonda toplanması ve bu fondan yalnızca genel sağlık sigortasından sağlanan sağlık hizmetleri ve diğer haklara ilişkin giderlerin yapılması gerekirken böyle bir ayrımın yapılmadığı görülmüştür.

2020 yılında sağlık hizmetleri dışında başka bir amaçla kullanılmaması ve sağlık sigortası fonunda kalması gereken 32,4 milyar TL’nin, 5510 ve 5502 Sayılı Kanunlara aykırı olarak sosyal sigorta fonu giderleri/‘açıklarını’ kapatmak için kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu itibarla, sosyal sigorta fonu ile genel sağlık sigortası fonunun hiçbir şekilde birleştirilemeyeceği ve fonlar arasında kaynak aktarılamayacağı değerlendirilmektedir.

Bakan Vedat Bilgin kanunlara uyulmadığını itiraf etmiştir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçe görüşmelerinde İstanbul Milletvekili Ali Şeker tarafından Bakan’a yöneltilen “Sayıştay denetiminde tespit edilen sağlık hizmeti için harcanması gereken 32,4 milyar TL’nin kanuna aykırı şekilde emeklilik fonuna aktarılmasının sebebi nedir? Niye bunu ilaç, tıbbi malzeme, kamu üniversitelerinin ödenemeyen borçları, sağlık harcamaları için kullanmadınız? sorusuna Bakan’ın yazılı olarak verdiği cevapta;

“Sosyal güvenlik sisteminde herhangi bir fon birikimi bulunmamakta olup sistemin gelir-gider farkı yani açıkları Hazine yardımı ile karşılanmaktadır. Toplanan gelirler bir bütün olarak tüm giderlerin finansmanından kullanılmaktadır. Fon biriktirmek kamu finansmanı açısından etkin bir yöntem değildir. Finansal durum ve borçlanma maliyetleri dikkate alındığında, kamu finansmanının olumsuz etkilenmemesi adına mevcut uygulama doğrultusunda yapılmaktadır’’ açıklaması ile kanun hükümlerine (5502.Md.37-5510.Md.74) uyulamadığını itiraf etmiştir.

SGK’nın neden açık verdiği ayrı bir tartışma konusudur. Ancak burada önemli olan, GSS fonunun kanunlara aykırı olarak sosyal sigorta fonu giderlerini/‘açıklarını’ kapatmak için kullanılmasıdır. Bu konu sorgulanmadığı ve müdahil olunmadığı takdirde ulaşılmayan ilaçların, temin edilemeyen tıbbi malzemelerin ve sağlık giderlerinin önemli kısmının önümüzdeki günlerdeki adresinin genel sağlık sigortalısı ve hak sahiplerinin ceplerinin olacağı aşikardır. İktidara talip siyasi partiler ile sendika ve meslek örgütlerinin kanunlara aykırı olan GSS fon kullanımına sessiz ve duyarsız kalmaları da bu yapıların mevcut sosyal güvenlik sistemine alternatif bir programlarının olmadığını, sosyal güvenlik ile sağlık arasındaki finansal ilişkiyi de yeterince kavrayamadıklarını düşündürmektedir.

                    Dr. Ergün DEMİR- Dr. Güray KILIÇ- Prof. Dr. Gülbiye YENİMAHALLELİ YAŞAR

 

                                   Forum Sağlık 2023 Sağlığın Cüzdanı Dosyası


Yorumları görüntülemek için giriş yapmalısınız.