ForumSağlık2023

AİLE DİŞHEKİMLİĞİNDE DÜNYADA İLK OLMANIN BEDELİ AĞIR OLMASIN !

Hastalanmamak İçin

Sağlıkta Dönüşüm Programının ağız diş sağlığı alanında etkisini göstermeye başlamasıyla beraber gerek toplumun ağız sağlığı göstergelerinde gerekse dişhekimliği mesleğinin saygınlığında olumlu bir gelişme olamadığı ortadadır. SDP (Sağlıkta Dönüşüm Programı) sürecinde topluma verilen mesaj; sağlık hizmetine hızlıca ulaşmasının olumlu bir gelişme, başarı olduğu şeklindedir, atılan tüm adımlar da bu hedefe yönelik sağlık kuruluşu ve sağlık personelinin, devamında da sunulan tedavi hizmetlerinin niceliksel artışına yönelik olmuştur. Dişhekimliği fakültelerinin ve ADSM sayılarının hızla artırılması, performans sistemiyle de koruyucu hizmetlerden uzak işlem bazlı tedavilerin özendirilmesi bu niceliksel artışın parçalarıdır. Nitekim SDP’nin ilk 5 yılının başarı öyküsü olarak sunulan raporda bu durum net olarak ortaya konmuştur. Raporda  toplumun ağız diş sağlığının korunmasına yönelik bir ifade olmayıp ‘Kamuda ağız diş sağlığı hizmetleri: ağzınıza sağlık’ başlığıyla tek cümlede ‘ 2002 yılına göre 2006 yılında devlet hastaneleri ve ağız diş sağlığı merkezlerinde yapılan dolgu sayısı 4,5 katına, protez sayısı 2,5 katına çıktı’ şeklinde değerlendirme yapılmıştır (SDP 2002-2007 Nereden Nereye)

Aynı stratejiyle devam eden programın başarısıyla övünen SB (Sağlık Bakanlığı), 2002-2016 karşılaştırması yaptığı kendi web sayfasında, ADSH (Ağız Diş Sağlığı Hastanesi) sayısını 1’den 16’ya, ADSM ( Ağız Diş Sağlığı Merkezi) sayısının 14’ten 133’e çıkarıldığını, kamuya atanan uzman dişhekimi sayısının artırıldığını, mesai dışı tedavi hizmeti verildiğini, hasta mahremiyetinin sağlanması ve memnuniyetin artırılması amacıyla nitelikli diş üniti sayılarının artırıldığını, evde sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırıldığını, engelli hastalara genel anestezi altında tedavi olanağı sağlandığını, daha önce uygulaması olmayan implantın da artık yapılmaya başlandığını başarı algoritmaları olarak yayınlamış ancak koruyucu ağız diş sağlığı hizmetlerinden yine hiç bahsedilmemiştir. SB Sağlık Ağızdan Başlar

SDP tüm bu sayısal artışa süreç içinde dişhekimlerini de ekleyerek fakülte sayısını 104’e çıkarmıştır.

      Ancak ne yazık ki 20 yıl içinde yapılan araştırmaların da gösterdiği üzere ağız diş sağlığında olumlu bir gelişme olmamıştır. Hepimizin bildiği gibi niceliksel artışlar toplum sağlığına niteliksel olarak bir gelişme,  iyileşme getirmemiştir. Bunun yanında birinci basamak olan sağlık ocaklarından ağız diş sağlığı hizmetlerinin kalkması ve aile hekimliği uygulanmaya başladığında, ‘birinci basamak sağlık hizmetini aşan sorunlar için ....

(Yazının tamamı ekli dosyadır)

Aile-Dişhekimliğinde-Dünyada-İlk-Olmanın-Bedeli-Ağır-Olmasın-!.docx

Yorumlar

Aile dişhekimliği dendiğinde özelleştirmeye doğru dişhekimliği alanında da gidişin bir adımı geliyor aklıma ve tüylerim diken diken oluyor. Bu önyargı, sağlıkta dönüşüm programının bugüne kadar işleyişiyle halk sağlığını değil sağlık tüccarlarını iyileştirmeye yönelik uygulamalarla yürütülegelmesinden olsa gerek. Aile dişhekimliğine bakış açımıza farklılık getirecek bir alıntı paylaşmak istiyorum. http://www.tdb.org.tr/tdb/v2/yayinlar/Cesitli/TDB_ADS_Niteliksel_Bir_Arastirma.pdf Yukarıdaki linkte yayının tümüne ulaşabilirsiniz. Sayfa 7 de bir reform alanı olarak ağız diş sağlığı başlıklı bölüm aslında durumun gidişi hakkında ip ucu veriyor açıkça.

Yorum Ekle

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmanız gerekmektedir.