Salgın anlık değişen kararlarla değil, bilimsel verilerle yönetilmelidir.

Her gün bir uçak dolusu vatandaşımız hayatını kaybederken önlenebilir ölümleri önlemediğiniz için sorumlusunuz.

Sağlık Bakanının her gün attığı mesajlardaki öneri ve hassasiyet tavsiyeleri ile salgının seyri değişmiyor ve salgın önlenemiyor.

Bakan Koca’nın Bilimsel Danışma Kurulu toplantısı sonrası yaptığı yazılı açıklamaya ilişkin değerlendirme;

12 yaş altı vaka yok!

Ülkemizde son bir haftada görülen vakaların yaşa göre yüzdeleri verilirken 12 yaş altı çocuklara ait bilgi verilmemiştir. Bakan Koca’nın yaptığı yazılı açıklamaya göre 12 yaş altında hiç Covid-19 vakası saptanmamış mıdır? Peki çeşitli tıp fakültelerinden çocuk sağlığı ve hastalıkları anabilim dalı başkanlarının yaptığı vaka sayılarının son haftalarda 2-3 kat arttığı açıklamaları ne anlama gelmektedir? Çocuk hastanelerinde ve yoğun bakımlarında yatan 12 yaş altı Covid-19 pozitif olan çocuklar vaka olarak kabul edilmemekte midir?

Bir hafta sonra PCR testlerinin önemini anlamışlar!

Vaka sayılarını az gösterme gayreti ve maliyet hesabı ile geçen hafta yaptıkları açıklamada tarama testi (PCR) uygulamalarını ortadan kaldıran tavsiyeler veren Bilimsel Danışma Kurulu ve bunu kamuoyuna duyuran Bakan Koca, konunun kamuoyunda tartışılması ve yapılan bilimsel eleştiriler üzerine bugün çevir kazı yanmasın misali “Hastalığa teşhis konması için altın standart olan PCR testlerinin ulaşım kolaylığının sürdürülebilir şekilde devam etmesi önerilmektedir" açıklaması ile yapılan yanlışlığı düzeltmek istemiştir. Ancak halen İçişleri Bakanlığı PCR uygulama genelgesi güncellenmemiştir.

Hangi tedbir ve kısıtlama kararı alındı ki etkisi ölçülebilsin?

Açıklamada “alınan tedbirlerin ve kaldırılan kısıtlamaların etkisinin ölçülmesine yönelik pilot çalışmalar ile planlı taramalar yapılmasına karar verilmiştir’’ ifadesi ile Omicron varyantı birçok ülkede fırtınadan tsunamiye dönüşürken Sağlık Bakanlığı yapacağı ölçme ve tarama sonuçlarına göre varsa riske özel tedbirler alacakmış?

Aşı için teşvik edici tedbirleri şimdiye kadar neden almadınız? Sadece sözde kalan öneriler ile tedbir nasıl alınacak?

Açıklamada "Bilim kurulumuz, aşı programının etkin şekilde sürdürülmesi ve teşvik edici tedbirlerin alınmasını şiddetle önermektedir.’’ Denilmektedir. Bilim Kuruluna sormak gerekir: şimdiye kadar etkin ve hızlı bir aşılama programının uygulanmasını engelleyen neden neydi?  Türkiye nüfusunun % 61’i iki ve daha fazla doz, %6’sı tek doz aşılı iken, hiç aşı olmamış veya eksik aşılı kişilere karşı hiçbir önlem, uygulama ve karar alınmamış sadece “hatırlatma dozu aşılarının uygulanmasında hassasiyet gösterilmesi’’ istenmiştir.

65 yaş üzerine yurttaşlarımıza karşı hassasiyet var ancak bu gruba hangi aşıların yapıldığı ve bunların yüzdeleri yok.

Açıklamada “65 yaş üzeri aktif vakaların ise yüzde 10.11’i hastaneye yatmış, yüzde 3.11’i yoğun bakıma girmiş ve yüzde 0.99’u entübe edilmiştir” ifadesi ile 65 yaş üzeri büyüklerimizin risk altında olduğu, korumak için azami hassasiyet gösterilmesi ve hatırlatma dozunun uygulanması son derece önemli olduğu belirtilmiş, ancak 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın yüzde kaçının aşılı olduğu ve hangi aşı uygulamasının yapıldığı ve yüzdesi nedense verilmemeye özen gösterilmiştir.

Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanlarına hangi maskeyi dağıtacak?

Açıklamada “Omicron varyantının yayılma hızının yüksekliği dikkate alınarak maske kullanımında ısrar edilmelidir. Maske en pratik ve etkili korunma yöntemidir.’’ denilmekte ancak başta sağlık çalışanları olmak üzere tüm çalışanlar maskelerini kendileri temin etmektedirler. Omicron varyantı nedeniyle, sağlık çalışanlarının yeni bir enfeksiyon dalgası yaşayabileceğini öngören Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), havalandırmanın yetersiz olduğu yerlerde cerrahi maskeler yerine, filtreleme gücü daha yüksek FFP2, FFP3 ve N95 maskelerinin takılmasını önermektedir. Bu öneriyi dikkate alarak Türkiye’de de Sağlık Bakanlığı tüm sağlık çalışanlarına FFP2, FFP3, N95 maske temin edecek midir?

Sonuç olarak; Yaşama, çalışma ve eğitim hakkı sağlamak için hiçbir önlem tek başına yeterli değildir.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de vaka sayılarında çok fazla artışa yol açan Omikron varyantı, çok hızlı bulaşmakta, özellikle aşısız veya bağışıklığı yeterli olmayan riskli kişilerde, diğer varyantlara benzer şekilde hastaneye yatışa ve ölüme yol açabilmektedir.

Acil olarak yapılması gerekenler;

Omikron dalgasının toplumda kontrol altına alınabilmesi için taramaları, hızlı ve güvenilir testleri de ekleyerek, etkili bir şekilde yapmaya ve toplumsal hareketliliği azaltmaya yönelik önlemlerin uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir.

SARS-CoV-2 virüsünün uçakta bulaşıp tren ve otobüste bulaşmama gibi bir özelliği olduğunu Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulu sayesinde İçişleri Bakanlığının yayımlamış olduğu genelge ile öğrenmiş olduk!

Kapalı ve kalabalık ortamlarda (okullar, toplu seyahat araçları, sinema, tiyatro, spor salonları ve konserler gibi) bulunabilecek çok sayıda kişiyi infekte etme olasılığı olan pozitif vakaların tespit edilmesi için bu ortamlara girecek kişilerin uygun testlerle SARS-CoV-2 varlığı açısından taranması hayati önem taşımaktadır. 

Covid-19 temel olarak aşılanmayanların hastalığıdır. Aşılanmanın hastalanma ve ölümleri önlediği artık tartışılmaz bilimsel bir gerçektir.

Omicron gibi hızlı yayılan bir varyantın varlığında ve kış döneminde Covid-19’a bağlı hastaneye yatış ve ölümlerin engellenmesi için toplumda hedeflenen tamamlanmış aşı oranına ulaşmak temel amaç olmalıdır. Bunun için de bir yandan toplumsal hayata somut ve tutarlı düzenlemeler getirilirken, diğer yandan da belirli gruplara ve ortamlara yönelik aşılama kampanyaları yürütülmeli ve zorunlu aşı uygulanmasına geçilmelidir.

Bazı meslek grupları kalabalık ortamlarda çalışmaları ve/veya çok sayıda kişi ile temas etmeleri nedeniyle virüsü almak ve yaymak açısından daha yüksek risk grubundadır. Bunlar arasında sağlık kurumlarında, okullarda, üniversitelerde, adliye gibi kalabalık kamu kurumlarında, şehir içi ve şehir dışı toplu taşımada, restoran, kafe, vb. yeme içme hizmeti sunan yerlerde ve ibadet yerlerinde çalışanlar yer almaktadır. Salgının geldiği bu kritik noktada, bu meslek gruplarında ve işyerlerinde çalışabilmek için tam olarak aşılanmış olma şartı getirilmelidir.

Virüsün bulaşıcılığının artması nedeniyle test ve aşının özendirilmesi, etkin ve hızlı bir aşılama programı ile bazı meslek gruplarına zorunlu aşılama uygulaması gerekirken hiçbir önlem almayarak sadece maske-mesafe-hijyen tekerlemesi yaparak, vatandaşları aşı olmaya davet ederek ve tweet atarak salgının seyrini değiştireceklerini ve önleyeceklerini zannedenlere bir kez daha hatırlatırız ki her gün bir uçak dolusu vatandaşımız hayatını kaybederken önlenebilir ölümleri önlemediğiniz için sorumlusunuz.

               Dr. Ergün DEMİR                                                  Dr. Güray KILIÇ


Yorumları görüntülemek için giriş yapmalısınız.