Pandemide başlayan forum, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı için fikir üretiyor

Her ikisi de tıp doktoru ve Forum Sağlık 2023 moderatör ekibi üyesi olan Özlem Kurt Azap ve Eriş Bilaloğlu sorularımızı yanıtladı:

https://www.diken.com.tr/pandemide-baslayan-saglik-forumu-cumhuriyetin-ikinci-yuzyili-icin-fikir-uretiyor/

mesudeersan@diken.com.tr

Cumhuriyet’in 100’üncü yılına doğru, mevcut sağlık sistemini dert edinen çoğunluğu hekimlerden oluşan bir grup “Daha iyi bir cumhuriyet, daha iyi bir sağlık sistemi” için yola çıktı. Aralarına sosyal bilimci, hukukçu, hemşire, diş hekimi, eczacıları da alarak, Forum Sağlık 2023 grubunu kurdular. Cumhuriyetin yeni yüzyılında, daha iyi bir sağlık sistemi için düşünüp fikir üretiyorlar.

Forum Sağlık 2023’ün temeli pandemide atıldı. Pandemi konuşmaları ve dertleşmelerine, sağlığı doğrudan ilgilendiren ekonomik, sosyal, siyasi konular da eklendi. Artık “Cumhuriyet’in yeni yüzyılında, nasıl bir sağlık sistemi istiyoruz” temel sorusunun yanıtıydı aranan.

Sözlü dile getirilen fikirler, yazılara dökülmeye başladı. Raporlar yazıldı. Üzerinde konuşulacak, fikir üretilecek konuları iyi bilenlere, “Gelin siz anlatın” dendi. 18 kişiyle başlayan bu sıradışı forum, kısa zamanda 600 kişiye ulaştı.

Forum Sağlık 2023 her hafta, farklı konularda web toplantıları düzenliyor. Herkesin fikrini, düşüncesini, özgürce paylaştığı ve soru sorabildiği bu toplantılar Youtube ve Zoom üzerinden de canlı paylaşılıyor. Web sitesinde (https://saglik2023.org) dosyalar, duyurular, yazılar yayımlanıyor.

Forum herkese çağrıda bulunuyor: “Daha iyi, daha sağlıklı, daha güvenli bir yaşam isteyenlere. Dayanışma içinde, tek tek her birimizin ve bütünüyle toplumun, olabilecek en üst düzeyde sağlıkla yaşamasını umut edenlere. Daha iyisine ulaşıncaya kadar gereken tüm soruları özgürce soracak cesareti, el verme niyeti olanlara.

Daha iyi bir ülke, daha iyi bir cumhuriyet, daha iyi bir sağlık sistemi hedefleyenlere. Bugünden ve gelecekten dertlenenlere. Umudunu korumak ve yükseltmek isteyenlere. Yaş, meslek, unvan şu-bu sınırlaması olmaksızın, yani sınırlara ve sıfatlara takılmaksızın… Bu çağrı hepinize, hepimize, herkese…”

Her ikisi de tıp doktoru ve Forum Sağlık 2023 moderatör ekibi üyesi olan Özlem Kurt Azap ve Eriş Bilaloğlu sorularımızı yanıtladı:

En baştan, adından başlayalım. Neden Forum Sağlık, neden 2023?

Özlem Kurt Azap (ÖKA): Sağlık alanında yaşanan ve giderek daha da yakıcı hale gelen sorunları, sadece sağlıkçılarla değil, hep birlikte paylaşmak, konuşmak ve çözüm önerileri geliştirebilmek için ‘Forum Sağlık’. Cumhuriyet, 2023’te 100 yaşını tamamlayıp yeni yüzyılına adım atacağından önemli bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle ‘2023’.

Eriş Bilaloğlu (EB): En baştan başladığımıza göre ben de “Neden forum” diye ekleyeyim: İlgili olduğumuz konuların bir kısmında yetersizlik, yetememe, bir kısmında ikna edecek doyuruculukta anlatamama… Toplamda fikri açıdan değişeni, değişmekte olanı ve olması gerekeni tanımlama ve harekete geçmede/geçirmede -en hafif deyimiyle- bir kısıtlılık taşıdığımızı yaşıyor ve görüyorum. Pandeminin iyice bastığı, sanki bitmeyecek ve giderek kötüleşecekmiş duygusunun, atmosferinin her yanı kapladığı günlerde özgürce ama mutlaka umut taşıyan bir tartışmanın ilacımız/çaremiz olacağını konuşmaya başladık. Fikri gıdanın mutfağını özgür tartışmada/forumda, konuyu sağlık gibi çok güncel ve öncelik olduğunu düşündüğümüz bir başlıkta, olayın geçtiği yeri de yaşadığımız yerle, Türkiye olarak somutlayınca üçü yan yana geldi: Forum Sağlık 2023.

Kuşkusuz 2023’ün yerine ‘Türkiye’ de diyebilirdik ama üzerinde yaşadığımız topraklar için tarihsel önemini de göz önüne alınca ‘2023’te karar kıldık. Ülkede hemen herkesin bulunduğu yerden benzer, nüans taşıyan ya da taban tabana zıt anlamlar yüklediği bir kesişme anı 2023. Dolayısıyla 2023’ü sadece bir yıl olarak değil dünü ama daha çok da yarını işaret eden bir simge olarak düşündük.

Sağlık başlığının da hepimizin ‘yarınında’ ortaklaşmaya ve bütün farklı açıların ifade edilmesine imkân sunan bir genişliği olacağını umduk. Bu söylenenlerin kesiştiği yerde de ana soru cümlemiz netleşti: “Cumhuriyet’in yeni yüzyılında nasıl bir sağlık sistemi istiyoruz?”

O halde 2023 sağlık başlığında bir tartışmayı tarihlemekten daha öte bir cumhuriyet tartışması anlamını mı taşıyor?

EB: Forum Sağlık 2023, sınırları açısından geçmiş 100 yılın Cumhuriyet tartışmalarının yürütüleceği bir zemin değil. Sıcak ve yaşamsal gündem 1923’den bu yana neyse o olan yaşanmışlıkların nereye evrileceği. İktidarından muhalefetine ‘Türkiye yüzyılı’‘ikinci yüzyıl’ gibi vurgularla işaret edilen 2023 sonrası tahayyülü ve kurgulanmasının sadece siyaset erbabına, ‘işin uzmanları ya da çok bilen profesyonellerine’ bırakılmamasında yarar var. Onları da içeren toplumun bütün kılcallarında, hücrelerinde özgürce tartışılması, herkesin geleceğine kendi bulunduğu, yer aldığı, biriktirdiği alandan dahil olması, içinde bulunduğumuz girdaptan çıkmada önemli diye düşünüyorum. Kim bilir belki de sağlık alanında bizim -zorlansak da bir inat- denediğimizi başkaları eğitim vd. alanlarda denemeyi düşünebilir. Düşünsenize her alanda genişleyen tartışmalar… Keşke kışkırtabilmiş olsak ve Türkiye bir forum olsa!

Meslek örgütleri, uzmanlık dernekleri, sendikalar vb. sivil oluşumlar var. Onlar da fikir üretiyor. Sizin farkınız ne tüm bunlardan? Ayrıca ne yapmak istiyorsunuz?

ÖKA: Forum Sağlık 2023 olarak, süreci sadece sağlıkçılarla birlikte değil sosyal bilimciler, iktisatçılar, hastalar, hasta yakınları yani tüm toplum kesimleri ile birlikte yürütmek istiyoruz. Sağlık alanındaki sorunlara çözüm önerilerini geniş bir perspektiften geliştirmeye çalışıyoruz. Ele aldığımız başlıkları, dijital platformumuz ve çeşitli sosyal medya kanalları aracılığıyla kamuoyunun ilgisine, bilgisine sunuyoruz. Bu paylaşımlar elbette değerlendirmek isteyenler için kullanılabilir durumda. Ayrıca isteyenlerin katkı sunmasına da açık.

EB: Evet bu soruyu oldukça konuştuk, ne gerek var? Forumda yer alanların azımsanmayacak bir kısmı bu sayılan kurumların bir ya da daha fazlasında yer alıyor. Dolayısıyla orada çalışır, üretirler denebilir. Birincisi forum buna engel değil, aksine besleyici, motive edici olabilir. İkincisi şu ya da bu nedenle ‘oraların’ kurumsal hiyerarşisi, dili, jargonu, gelenekleri, tanımlanmış nitelikleri vb. ile çerçevelenmiş bir fikri üretim ortamı var. Öyle ki yer yer birlikte yürümeyi ‘daraltan’ kavramları, zorlaştıran tarzları var. Tüm bunların dışında hiçbir sıfata ve sınıra takılmaksızın birey hukuku üzerinden yer alınabilecek, bireyin kurum vb. arkasına ‘saklanmayacağı’, dört duvarın olmadığı, herkese-her şeye açık ortamda eksik-fazla ama kendini sorumlulukla ifade edeceği, kayıt altına alınan sahici bir mecra olsun istedik.

Forum önüne soru, gündem koyabildiği ölçüde tartışsın, konuşsun ve herkesin -istediğinde- ulaşabileceği de bir arşive imkân sunsun. Bu söylediklerimi bir fark arayışından öte sadece kendi fikriyle var olma mecrası şeklinde değerlendirmeli. Bir başka anlatımla söylersem burası ‘fikirlerim sadece beni bağlar’ mekânı! Ama burada kalmaz. Fikir bu, olgunlaştığı, bir diğerince benimsendiği, yeni bir eyleme hevesini filizlendirdiği yerde zapt olmaz. Forumun ne yapmak istediğinin sihri de burada. Yeter ki orijinal sorular ortamda öne çıksın, ezberlerimiz sınansın, aşırı genel yargılar ve ilkesel bakışlar etrafında dönüp durmaktan -pek başaramasak da- kafamızı kaldırıp yerelden evrensele, evrenselden yerele uzanan fikri odaklanma sağlanabilsin.

‘Seyirci kalmıyor, daha iyisi için çabalıyoruz’

Kimlerden oluşuyor bu grup? Sizi motive eden, bir araya getiren ortak payda ne?

ÖKA: Forum Sağlık 2023’teki süreç, sağlık alanındaki sorunlara kafa yormuş, birlikte çalışmış çoğunluğu hekim sağlıkçıların bir araya gelmesiyle başlamıştı. Ardından sosyal bilimcilerin, sağlık alanındaki farklı meslek gruplarının katılımı ve katkısıyla zenginleşti. Öğrenciler, gençler de ilgi duymaya başladı. Katılanların muhtemelen bireysel olarak iletebilecekleri farklı motivasyonları var. Örneğin bana bu grubun içinde olmak çok iyi geliyor. Ortak payda ise sanırım sağlık alanında yaşanan sorunların farkında olup birlikte çözüm bulmaya çalışmak.

EB: Çoğunluk sağlıkçılardan oluşuyor, sağlıkçılar içerisinde de hekimlerin ağırlıklı olduğu bir grup. Ancak sosyal bilimciler de azımsanmayacak sayıda ve -enerjileriyle- etkin şekilde yer alıyorlar. Beni en çok motive eden pandemi gibi bir felaketle kâr hırsının tüm bir ekosistemi nasıl tahrip ettiğinin belgelendiği noktada yaşam ve sağlık alanında nereye evrileceğimiz. Benzer biçimde Türkiye’nin, cumhuriyetin nereye evrileceği. Bu ikisine seyirci olmamak ve istediğimiz yönde daha iyi, daha güzel için sınırlara ve sıfatlara takılmayan, açık, süreklilik gösteren bir zemin olma hali.

Web sitesinde görüşler yazılı paylaşılıyor, zoom üzerinden bir araya geliniyor. Sonraki adım ne? Bu konuşmalar dertleşme olarak mı kalacak? Daha ileri adımlar mı atılacak?

ÖKA: Konuşulanların sadece dertleşme olarak kalmaması için çaba gösteriyoruz. Daha da fazla çaba harcamalıyız. Sorunları ve çözüm önerilerini ilgililere ulaştırabilmeliyiz diye düşünüyorum.

Benim aklımdaki en ileri adım örneğin ‘A’ konusunun Forum Sağlık 2023 içinde, kapsamlı bir şekilde ele alınması sonrasında saptanan sorunlara kısaca değinip geliştirilen çözüm önerilerini sıralayarak toplumla paylaşmak, olanaklı kanallardan ilgililere de ulaştırabilmek.

EB: Dertleşme geride kaldı. Başlangıçta, fikrin ortaya çıkmasını tetikleyen ortamdı, orayı geçtik. Forum dijital arenası, Hastalanmamak İçin, Hastalanınca, Sağlığın Bütçesi, Sağlıkçılar, 100 Yıldan Öğrendiklerimiz, Salgınlar Çağı, Pandemi Sonrası dosyalarıyla etkileşimli tasarıma sahip dijital bir kurgu forum ortamı. Dertleşmeyi geçtik dedim, peki nerdeyiz? ‘Nasıl?’ sorusuna yanıt aramaya, oluşturmaya kendimizi zorluyoruz. Gördüğüm o ki ‘yarına’ yönelik düşünmekte, özellikle de yazmakta zorlanıyoruz, yarına çok karamsar, karanlık bakmamız bir gerekçe olabilir. Nasıl’ları düşünme bizi yarına bağlayacak en önemli halka. Bunu başarabildiğimiz ölçüde ‘daha ileri adımların’ yani somut eylem adımlarının, kısa-orta belki de uzun vadeli fikri metinlerin taslağına ulaşacağız. Bunu herkesin, kurumsal yapıların da yararlanabileceği bir kazanım olarak görmek gerek, küçümsememeli.

Türkiye sağlık hizmetleri aslında uzun yıllardır liberal politikalarla şekilleniyor. Dünya Bankası’nın tavsiyeleri malum. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın öncesi ve sonrasını kıyaslar mısınız?

EB: İki çekince belirtmeliyim. Söyleyeceklerimin Sağlık Forum 2023’le bir ilgisi kurulmamalı. Çünkü forum hem böyle bir oluşum değil hem de o noktada değil. İkincisi de düne ilişkin söylenenler eskiye güzelleme ya da geriye dönüş arzusu olarak görülmemeli, dün geçti ve dönüş de mümkün değil. Yanıtı çok uzun bir soru olduğundan ben sınırlayıp kısaca, geçerli olduğunu düşündüğüm bir ezberi söyleyeceğim. Sağlık hizmetleri ticari bir meta halinegelmiş,piyasalaştırılmış olup hizmet bekleyenler müşteri, hizmet sunanlar da kurumsal düzeyde piyasanın aktörü-oyuncusu, tek tek sağlık emekçileri de piyasaya düşmüş tezgahtar oldu. 

Her şey Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla başlamadı kuşkusuz. Öncesinde de son derece sorunlu alanlar vardı. Böyle bir dönüşüm yapılmadan, hangi sorunlu alanlara daha kapsayıcı ve kamucu düzenlemeler yapılabilirdi?

EB: Bir önceki sorunuzda vardı Dünya Bankası. Dünya Bankası eğitim, sağlık gibi alanları piyasaya açma ve bu hizmetler için de yaygın olarak vatandaştan para toplamaya (prim, katkı-katılım payı vb.) karar verip müdahale edince ilk adım sistemi çökertmek oldu. Birinci basamak dediğimiz sosyalleştirme yasası diye bilinen uygulamanın güncellenerek yürütülmesi, sağlık emek gücünün birinci basamak ağırlıklı ve özendirilerek istihdamı, tam süre çalışmanın gerçek anlamıyla tesisi, sağlığa ayrılan bütçenin arttırılması ve kamu için harcanması ilk elde sayılabilir. Bu çökertme müdahalesine karşı kamu kaynaklarını kamusal hizmetin yaygınlaştırılmasına kullanacak bir siyasi irade veya siyasi iradeyi buna zorlayacak toplumsal mücadele sağlanabilseydi… Kısmen oldu, süreç gecikerek işledi ama yetmedi.

‘Birinci basamak sağlık hizmetleri çok aksadı’

Şu anda sağlık hizmetleri alanında en sorunlu, ivedilikle düzeltilmesi gereken alanlar ne sizce?

ÖKA: Birinci basamak sağlık hizmetleri çok aksamış durumda. Koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen bir sistemin hızla tekrar oluşturulması gerekiyor. Sevk sisteminin işletilmemesi nedeniyle birinci basamak veya ikinci basamak sağlık kuruluşlarında çözülebilecek sorunlar hastanelere yansıyor ve artan hasta sayısı nedeniyle de tıbbi olarak ihtiyacı olan hastalara da yeterli zaman ayrılmıyor. Sağlıkçıların eğitimi son derece niteliksiz ve eksik; bu da sağlık hizmetini olumsuz yönde etkiliyor. Gerek mezuniyet öncesi gerekse mezuniyet sonrası eğitim programlarının nitelikli hale getirilmesi gerekiyor.

EB: Türkiye’nin her alanda olduğu gibi sağlıkta da kolay çözümü yok. Eşitsizliklerin arttığı, gelir dağılımının çok bozulduğu, baskıcı bir ortamda örgütsüzlüğün tepe yaptığı bir ülkede ilk adım eşitsizliklere müdahale olmalı. Çocuk-kadın sağlığı öncelikli hizmet sunumu düzenlenmeli. Kaynakların kamuya aktarılması, emek gücünün de birinci basamağa yönlendirilmesi ilk adımlar olarak söylenebilir. Birinci basamağa müdahale etmeden ve motive, inanmış, özendirilmiş bir sağlık emek gücü ‘yaratılmadan’ yol alma şansı görünmüyor.

Sağlık hizmetleri büyük oranda kamu tarafından sağlanıyor. Bu Türkiye’nin sosyal bir devlet olduğu anlamına gelir mi?

EB: Sürekli payı ve etkisi azalsa da halen sağlık hizmetinin yarıdan fazlası kamu tarafından sağlanıyor. Yıllar içerisinde özel sektörün her açıdan kamu aleyhine büyüdüğü ve özele kaynak aktarımının arttığını, toplam hizmet sunumunun organik bir yapısal aktörü olduğunu görüyoruz. Öyle ki kimi özellikli işlemler hemen neredeyse özelde yapılır hale geldi. Kaldı ki şehir hastaneleri ve aile hekimliği gibi alanların kamusallıkları da farklı yönleriyle tartışılır. Uzatmadan söylemek gerekirse devletin ‘sosyal’ niteliğinin düne göre çok fazla gerilemiş, silikleşmiş olduğunu, sosyal devlet olma ödevinin ‘sadaka’ zihniyetiyle bağımlılık oluşturan ideolojik bir manipülasyona dönüştürüldüğünü söyleyebiliriz.

Şehir hastaneleri modeli çok eleştiriliyor. İktidar değişse eskiye dönüş olabilir mi? Buradan dönüş var mı?

EB: Bu soru aracılığıyla Forum Sağlık 2023’te 17 Kasım akşamı ‘Türkiye toplum/kamu yararını önceleyen bir politik iradeye yüzünü dönerse şehir hastanelerini ne yapmalı?’yı tartışacağımızı hatırlatayım. Elbette herkesin katılımına, katkısına açık. Eskiye dönüşten kasıt kapatılan hastanelerse, bence onararak açılmalı derim. Şehir hastanelerinin ekonomik yükü, işletmesi vb. başlıklar ne olacak diyorsanız şehir hastanelerinin kader planında toplumsal güçlerin kolektif eylemi belirleyici olacak! Yükün azaltılarak toplum yararına dönüştürülmesi ise mümkün. 17 Kasım’da Uğur Emek ve Özgür Erbaş’ın katkılarıyla konuşacağız.

‘Sağlık Bakanlığı görüş alışverişine kapalı‘

Sağlık Bakanlığı dışarıdan fikirlere, görüşlere, katkılara açık mı?

ÖKA: Sağlık Bakanlığı, teknik konularda bile görüş alışverişine kapalı. Covid-19 pandemisi sırasında da bunu yaşayarak gördük. Örneğin olgu veya ölüm sayılarının paylaşımı sırasında yapılan büyük hatalar veya hastalığın tedavisinde güncel olmayan tedavi yaklaşımlarına getirilen eleştiriler Sağlık Bakanlığı tarafından hiç dikkate alınmadı.

Son birkaç yıldır yaşanan genç hekim göçünün ciddi sorunlara yol açması beklenir mi? Bu gençleri Türkiye’de tutma şansımız hala var mı?

ÖKA: Genç hekimlerin yurt dışına gitmeleri moral bozucu elbette. Üstelik gitmek isteyip de gidemeyenlerin veya henüz gidemeyenlerin sayısı da hiç de azımsanmayacak düzeyde. Belirli alanlarda özelleşmiş hekimlerin yurt dışına gitmesiyle o alanda yapılan işlemlerin daha az yapılır hale gelmesi, daha zor ulaşılır olması söz konusu olabilecektir. Ancak daha önemli bir sorun genç hekimlerin veya genel olarak gençlerin geleceğini kendi ülkelerinde zor ya da karanlık görüp başka arayışlar içine girmeleri. Yurt dışına gittiklerinde karşılaştıkları yaşam da genellikle hiç kolay değil üstelik.

Türkiye’de, kendi ülkelerinde umutlu bir gelecek gördükleri zaman bu göç azalacaktır. Hatta yurt dışına gidince zorluklarla karşılaşan birçok genç geri dönecektir. Bu aydınlık gelecek umudunu sağlayabilecek şey liyakat esasına dayanan bir sistem kurmaktır bence. 

Hep üretilen hizmetler üzerinden konuşuyor, tartışıyoruz. Ama bilim üretme konusuna o kadar takılmıyoruz sanki. Bilim üretmeye uygun ortam var mı?

ÖKA: Türkiye’de bilim üretmek için uygun ortam olduğunu söylemek maalesef olanaklı değil. Türkiye’de bilim üretmek üzere yapılandırılmış enstitü az sayıda; üniversitelerdeki durum nedeniyle buralarda da bilimsel üretim olanaklı değil. Daha çok akademik yükseltmelerde kullanılmak üzere yayın yapılması kaygısı var ve bu yayınların bilimsel niteliği de oldukça düşük. Aslında gerek bilgiye ulaşma gerekse yabancı dil bilme gibi konularda oldukça iyi durumda gençler olmasına rağmen yapılanların değerinin bilinmemesi nedeniyle araştırma veya bilimsel çalışma yapma konusunda çok isteksizler. Bir karşılığı olmadığını düşünüyorlar.

EB: Türkiye için çok net gözlemlere sahibiz: Bilim ve bilimsel yöntem giderek gerilere itiliyor. Bunun neyse o olan laiklikte yaşadığımız ağır tahribatla ilişkisini de not düşmek yerinde olur. Bilim altyapı kadar hatta ondan önce bilim insanına, orijinal soru soracak kafaları yetiştirecek bir eğitim ve düşünce özgürlüğü ortamına gerek duyar. Türkiye’de mevcut potansiyelini de yiyip bitiren birdinamiğin işlediğini yaşıyoruz.

Neden aşımızı, ilacımızı hala üretemiyoruz?

ÖKA: Türkiye’de aşı ve ilaç üretiminin olmamasının en önemli nedeninin yöneticilerin bunu istememesi olduğunu düşünüyorum. Aşı ve serum üretimi konusunda dünyada öncü olan Hıfzısıhha Enstitüsü gibi bir merkeze gerekli altyapı ve teknik desteğin verilip üretim koşullarının iyileştirilmesi yerine mevcut teknoloji eski olduğu için kapatılması anlaşılır değildir.

‘Sihirli sözcük: Güven’

Sağlık çalışanları ile sağlık hizmeti alanlar arasındaki ilişki de bozuldu. Bunu düzeltmenin yolu ne sizce?

ÖKA: Sağlık hizmeti, tetkik istemek ve reçete yazmaktan ibaret hale getirilmiş durumda. Hasta muayeneleri için gerekli süre ayrılarak hastaların nitelikli bir sağlık hizmeti almalarının sağlanması gerekiyor. Bunun için de iyi eğitim almış sağlık çalışanlarının hastalara öncelikle gerektiği kadar zaman ayırmasının sağlanması gerekiyor. Sağlık hizmeti sunumu sırasında kullanılacak malzemelerin, ilaçların vb. temininde güçlük yaşanmaması, sunulan hizmet için ek ödemeler istenmemesi gerekiyor.

EB: Sihirli sözcük güven. Güven ilişkisinin yeniden tesisi. Biliyorum söylendiği kadar kolay değil hatta çok zor. Bir kere zedelendi mi yeniden kurmak için çok çaba harcanması gerekiyor. Hizmetin kâr odaklı sunuluyor olması güven yitimini tetikleyici ana unsur, buraya yapılacak müdahalelerle hizmetin kamusal karakterinin yeniden inşası ve sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığının verilmesi ilk adım olabilir.

Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına nasıl sağlık politikalarıyla hazırlanmalı? Sağlık hizmetleri gelişmiş bazı ülkelerde de sorun. Daha büyük sorunların gelişmesi nasıl önlenebilir?

ÖKA: Sağlık politikaları, tüm toplumu kapsayacak şekilde planlanmalı. Koruyucu sağlık hizmetlerini öncelemeli ve bu hizmetlerin toplumun tamamına ulaşmasını sağlayabilecek bir ağ oluşturulmalı. Hastalanan kişilerin sorunları öncelikle kendilerine en yakın olan birinci basamak sağlık kuruluşunda çözebileceği koşullar sağlanmalı. Bu aşamada çözülemeyen sorunlar için hasta ilgili sağlık kuruluşuna yönlendirilmeli. Koruyucu hizmetler veya tedavi edici hizmetler için hiçbir aşamada ek ödeme, katkı, katılım payı istenmemeli. Tıbbi cihaz, ilaç ve aşı teknolojisine gerekli yatırımlar yapılarak bu tür ürünlere ulaşım olanaklı hale getirilmeli, kolaylaştırılmalı.

EB: Bildiğimiz hem dünya hem de özellikle Türkiye de düne göre daha eğitimsiz, daha sağlıksız olduğumuz; ana faktör de eşitsizliklerin artması, derinleşmesi. Bu seyir içinde kolay çözüm de ezber de yok. O nedenle Forum Sağlık 2023 yaşayan, canlı bir ‘yapı’ olarak bu sorulara yanıtlar üzerine birlikte düşünecek bir zemini sunuyor. Daha büyük sorunların gelişmesini önlemek kolektif aklın ve eylemin merkeze neyi koyacağını, öncelik olarak neleri belirlediğine bağlı olacak diye düşünüyorum. Sermayenin, paranın sınırsız tahakkümünü dizginleyip sınırlayabildiğimiz ölçüde ihtiyacımız olan sağlık politikalarını hayata geçirme olanağını yaratabileceğiz. Merkeze bütün bir ekosistemi, canlıların yaşamını koruma, sürdürme ve geliştirmeyi yerleştirebildiğimiz ölçüde sağlık politikalarının ‘nasıl’ına da yanıt üretmiş olacağız. Forum Sağlık 2023’te sağlığın bütçesinden emek gücüne, hizmet sunumundan örgütlenmeye, eğitimden bilim-ilaç-teknolojiye bütünlüklü bakıştan her bir alana (ruh sağlığı, adli tıp, laboratuvar hizmetleri vd.) özel tartışmalarla umarız mütevazı da olsa bir katkı sunar.


Yorumları görüntülemek için giriş yapmalısınız.