Deprem nedeniyle asbest hakkında sorular ve yanıtları

Asbest lifleri suda çözünmez ve havaya buharlaşmaz. Küçük çaplı lifler, toprağa yerleşmeden veya su kaynağına girmeden önce rüzgar veya su ile uzun mesafeler boyunca taşınabilir.

ASBEST SORULAR

1-Asbest sıklıkla nerelerde ve hangi iş kollarında bulunur? Asbest yaşam alanlarında en sık nerelerde bulunur?

Asbest ve benzeri çevresel asbest olarak adlandırılan eriyonit çeşitli sanayi iş kollarında, yaşam alanlarında ve ülkemizin belirli bölgelerindeki topraklarda bulunur. Amfibol lifleri (Mavi ve kahverengi asbest bu grupta) serpantin liflerine (beyaz asbest) göre daha kısa ve serttir. İğneye benzer görünüşlüdür. Neme ve kimyasallara karşı dirençlidirler. Amfibol grubu asbest türleri çok küçük çapa sahiptir. Böylelikle insan dokularına daha kolay nüfuz edebilir. Bu nedenle de bu grupta bulunan asbest türleri serpantin grubuna göre daha tehlikeli olarak kabul edilirler.

Endüstriyel olarak ısıya ve yanmaya dayanıklı olduğundan tercih edilen bir materyeldir. Asbest su ve ısı geçirmez, dayanıklıdır. 3000’den fazla endüstriyel alanda kullanılır:

-Tekstil

-Filtreler                                                       

-Gemi yapımı

-Uçak yapımı

-Çimento üretimi

-Otomobil yapımı

-İzolasyon ürünleri

-Su boruları yapımı

-Petrokimya endüstrisi

-Gaz maskelerinin yapımı

-Yer karoları ve kaplama levhaları (Şekil 1)


Şekil 1: Asbestle çalışılan iş kolları


Yaşam alanlarında;

* Tavanlar, duvarlar, kirişler ve kolonlar üzerine püskürtme asbest

* Asbest Çimentolu Su Tankı

* Gevşek Dolgu İzolasyon

* Kazan ve Borularda Kaplama

* Tavan Kaplaması                                                                                    

* Klozet

* Bölme Duvar

* Yangın Kapısı

* Asbestli Halatlar ve Contalar

* Marleyler

* Asbestli Çimento Paneller

* Asbestli Çimento Bacası

* Duvar ve Tavanlarda Dekorasyon Amaçlı Kaplamalar

* Diğerleri: Sigorta kutusunda, Havalandırma Sisteminde (Şekli 2)

Şekil 2: Evlerin içinde asbestli malzeme (https://www.csgb.gov.tr/media/51604/asbestle-calismalarda-is-sagligi-ve-guvenligi-uygulama-rehberi_05082019.pdf)

Asbest benzeri erionit ülkemizin belirli bölgelerinde toprakta bulunmakta ve evleri boyamakta, daha eski dönemlerde çocukların altına idrarı emmesi için ve pekmezin içine tat ve kıvam artırıcı katkı olarak kullanılırdı (Asbest köylerde evleri badana yapmak için veya küçük çocuklarda pudra yerine kullanırlar. Amasya bölgesinde ve Kayılar yörüklerinde ise bebekler, höllük toprağı olarak bilinen ısıtılmış asbestle sarılmaktadır. Bu da bu bebeklerin mezotelyoma ve solunum rahatsızlıklarına yakalanmalarına yol açmaktadır) (https://www.leventdertsiz.com.tr/mezotelyoma).

Son olarak ülkemizin asbest haritası aşağıda gözlenmektedir (Şekil 3).

Şekil 3: Türkiye asbest haritası

Haritadan anlaşılacağı üzere 6 Şubat depreminde yıkılan Hatay, Maraş, Osmaniye kısmen etkilenen Diyarbakır’da çevresel asbest maruziyeti vardır.

2- Asbestin insan vücuduna giriş yolları nerelerdir?

Hastalık yapan tek giriş yolu solumadır. Cilde temas, gıda ile alınımı, asbestli su borularından su içme gibi yollarla hastalık yaptığına dair veri yoktur (Şekil 4).

Şekil 4: Asbest vücuda solunumla girer (https://yesilgazete.org/asbestle-bitmeyen-cilemiz/)

3-Asbestin vücutta olumsuz etkiler yaratması için ne kadarlık bir maruziyet süresi söz konusudur?

Ortalama maruziyet süresi 10-50 yıl arasında seyretmektedir. Maruziyetin süresi yalıtım işlerinde ve tersanelerde çalışanlarda diğer iş kollarına göre daha kısadır (ortalama30-35 yıl). Erkeklerde (asbeste daha fazla maruziyetten dolayı) kadınlardan, 45 yaşından sonraki yaşlarda daha genç yaştakilerden, karın zarını tutan mezotelyoma (asbeste bağlı zar tümörü) akciğer zarını tutandan daha kısa sürede görülmektedir.

4- Asbest vücutta hangi organ ve sistemlere nasıl zarar verir?

En sık akciğerlere ve plevraya (akciğerleri saran zarar) verir (Şekil 5).

-Asbestoz (akciğeri yaygın olarak tutan ve katılaştıran hastalık şekli, ileri dönemde solunum yetmezliğine yol açar)

-Mezotelyoma (akciğer zarının tümörü ve tümör içeren sıvı toplanması)

-Akciğer kanseri (bronşiyal karsinom)

-Mide-bağırsak kanseri yol açtığı en ciddi hastalıklardır.

Şekil 5: Asbeste bağlı hastalıklar (https://www.sciencedirect.com/topics/medicine-and-dentistry/asbestos)

5- Asbestten korunmak için ne tür önlemler alınmalıdır?

MADDE 14 – (1) Asbest veya asbestli malzeme tozuna maruziyet riski bulunan çalışmalarda aşağıdaki önlemler alınır.

a) Asbest olduğu belirlenen çalışma alanlarında;

-Gerekli işaretlemeler yapılır ve uyarı levhaları konulur.

-Görevli olanlar dışındaki çalışanların girmesi önlenir.

-Sigara içilmesi yasak olan alanlar belirlenir.

-Yeme içme için ayrılan yerler, asbest tozu ile kirlenme riski bulunan yerlerin dışında seçilir.

b) Asbestle çalışılan işyerlerinde;

-Çalışanlara koruyucu giysi, solunum cihazları gibi yapılan işe uygun kişisel koruyucu donanım verilir.

-Kişisel koruyucu donanımlar işyeri dışına çıkarılmaz. Koruyucu giysiler işyerinde veya temizlik işlerinin yapıldığı yerlerde temizlenir ve işyerinden yalnızca kapalı kaplar içerisinde çıkarılır.

-Koruyucu giysiler ile çalışanların kendilerine ait giysileri ayrı ayrı yerlerde muhafaza edilir.

-Çalışanlara uygun el ve yüz yıkama yerleri, tozlu işlerde ise duş imkanı sağlanır.

-Kullanılan kişisel koruyucu donanımlar, özel olarak belirlenmiş yerlerde saklanır, her kullanımdan sonra kontrol edilip temizlenir, tamir ve bakımı yapılır (Asbestle Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik(Şekil 6).

Şekil 6: İşyerinde alınacak önlemler

Çevresel asbestoziste gerekirse yerleşim yerleri de değiştirilmiştir. Nevşehirin Tuzköy ve Karain beldelerinde normal popülasyondan 1000 kat fazla görülen karın zarı mezotelyoması nedeniyle 2000 yılında beldelerin boşaltılması kararı alındı. “Sağlık Bakanı Osman Durmuş, Nevşehir’in Gülşehir ilçesinde “kanserli belde” olarak bilinen Tuzköy’de kansere yol açan mineralden yapılan konutların 6 ay içinde boşaltılacağını, bunun için çalışma yaptıklarını bildirdi. Durmuş, taşınma işleminden sonra erionit yataklarının üzerini kalın bir toprakla örtüp, rüzgarla dağılmaması için kalıcı bitki örtüsüyle kaplayacaklarını bildirdi.” (http://arsiv.ntv.com.tr/news/7864.asp).

6- Deprem bölgesinde çok sayıda eski bina enkazı bulunduğundan asbest açısından risk var mıdır, varsa en çok kimleri etkileyecektir?

Yıkılan binalardaki asbest kullanımına ilişkin dökümanlarımız bulunmadığından her enkazda asbest riski var olarak kabul etmek gerekir. Eski bir önemli enkaz örneği olan Dünya Ticaret Merkezi (DTM) yıkımı sonrası Manhattan’da çevrede biriken tozun örneklemesinde; asbest düzeyi toz kütlesinin %0.8 - %3 ‘ü arası bulunmuştu. Toz içeriğinde mineral yün, cam lifleri, asbest, odun, kağıt ve pamuk lifleri, çimento parçaları bulunmuştu (Lioy et al. 2002; Offenberg et al. 2003). Gene 2008 yılında Çin’de gerçekleşen depremde yapılarda yoğun olarak asbest kullanıldığı bilindiği için Dünya Sağlık Örgütü tarafından deprem sonrası enkazın kaldırılmasında asbeste karşı alınacak önlemler sıralanmıştır.

Deprem bölgesinde depremzedeler, kurtarma elemanları, enkaz kaldıranlar en fazla olmak üzere çok sayıda birey risk altındadır. Çalışma Bakanlığı’nın asbest için limit değeri şöyle özetlenmiştir; ” Lif konsantrasyonu 0,8 lif/cm3 olan bir çalışma ortamında, eğer konsantrasyon mühendislik önlemleri ile düşürülemiyorsa, maruziyet değeri çalışma süresinin 1 saate çekilmesi yoluyla düşürülebilir. Diğer bir deyişle, 0,8 lif/cm3 konsantrasyon bulunan bir çalışma ortamında kişinin en fazla 1 saat çalışmasına izin verilebilir.“. Deprem bölgesinde enkaz kaldırma sırasında havadaki asbest değerleri devletin hızlı refleksiyle mutlaka ölçülmeli ve halen sağlıklı olan çalışanların, bölge halkının korunmasını sağlamak için önlemler alınmalıydı. Halen de bu önlemler alınabilir.

7. Enkazların kaldırılması ve depolanmasında nelere dikkat edilmelidir?

Çalışma Bakanlığı’nın asbestle çalışma yönetmeliğine göre, yıkım yapılacak alanda asbestli materyel ve tipinin saptanması için katı materyel örneklemesi yapılabilir ve bunu alacak laboratuarın İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nce (İSGGM) yetkilendirilmiş olması gerekmemektedir. Asbest tespit edildikten sonra çalışanların asbest maruziyetini tespit edecek örnek soluk havasında ölçülür. Bu işlem İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nce (İSGGM) yetkilendirilmiş laboratuvarca yapılır. Bu kadar büyük alanı etkileyen bir depremde katı örnek ölçümü yeterli görülebilir. Ancak İSGÜM’ün harekete geçirilmesiyle havada asbest ölçümü de hızlandırılabilir. Ancak enkazların aksi kanıtlanmadıkça asbest içerdiğini kabul etmek için hızla katı maddede asbest ölçümü önerilebilir. Enkazlarda en pratik uygulama enkazın ıslatılarak kaldırılmasıdır. Temel amaç enkaz tozunun atmosfere karışarak asbest liflerinin insanlar (ve hayvanlar) tarafından solunmasını önlemektir. Depolamada da yerleşkelerden ve özellikle de çocukların ulaşımından uzakta nihai kapalı depolara aktarılana kadar asbestli atıkların plastik ambalajlarla kaplanmasıdır (https://cdn.who.int/media/docs/default-source/chemical-safety/asbestos/asbestos-after-earthquake.pdf?sfvrsn=1e7e60d_2&download=true). Düzenli depolama alanlarının olmaması veya depremden zarar görmesi durumunda, asbest atıklarının geçici olarak depolanacağı yerler belirlenmeli ve hazırlanmalıdır. Düzenli depolama alanlarında asbestli malzemenin içme sularına karışması engellenmelidir.

Bu dönemlerde enkaz kaldırılırken çevresel toksik ölçümü yapan laboratuarların enkaz alanlarından hızla asbest numunesi toplaması ve mobil düzenekle analizi hızla yapıp ekipleri bilgilendirmesi olasıdır.

8. Enkazların biriktirildiği yerlerde yağışların etkisi ile asbestin farklı bölgelere taşınması ve suyun buharlaşması ile topraktan rüzgâr ile daha uzak yerlerde havaya salınması mümkün müdür? Etkisi nedir?

Asbest lifleri suda çözünmez ve havaya buharlaşmaz. Küçük çaplı lifler, toprağa yerleşmeden veya su kaynağına girmeden önce rüzgar veya su ile uzun mesafeler boyunca taşınabilir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, ABD nüfusunun çoğu asbestle kirlenmiş içme suyu tüketiyor, ancak konsantrasyonları sağlık sorunlarına neden olmayacak kadar düşük.

Yangınlar, kasırgalar gibi büyük ölçekli felaketler, konut ve inşaat malzemelerini açığa çıkarır ve asbest liflerinin doğal su kaynaklarına salınması için fırsat sunar. Su kaynaklarının kirlenmesinin hem insan hem de hayvanların sağlığını bozduğu bildirilmektedir. Ancak çalışmalar su yoluyla oluşabilen ciddi hastalık kanıtlarını göstermemektedir (WHO 2021/Asbestos in drinking-water).

9. Asbest doğada bertaraf olur mu, eğer oluyorsa; nasıl ve süresi nedir?

Maalesef olmamaktadır.

10. Deprem bölgesi için asbeste ilişkin önerileriniz nelerdir?

Tekrarla;

-Enkaz kaldırma çalışmalarının sürdüğü bu günlerde, çalışmalar sırasında yakın çevrenin insandan arındırılması, çadır kentlerin az etkilenmiş alanlara yapılması,

-Enkazlarda asbest varlığı kabul edilerek çalışanların azami koruyucu kullanması (tulum, maske-en az N99-, gözlük), çalışanlara günlük duş olanağı sağlanması,

-Çalışanların kişisel koruyucu ekipman hakkında bilgilendirilmesi,

-Enkaz alanında katı atıkta asbest analizi yapılması için gezici laboratuarların görevlendirilmesi, mümkünse solunum havasında da asbest ölçümü yapılması,

-Enkazların ıslatılarak temizlenmesi,

-Enkazların plastik ambalajla örtülmüş araçlarla yerleşkeden uzak alana taşınarak, geçici alanda gene plastik ambalajla örtülmesi,

-Asbestli atıkların su kaynaklarına sızmayacak kapalı ve kalıcı depolama alanlarında muhafazası,

-Hatay daha çok krizotil yataklarının bulunduğu bir bölge olsa da (krizotilin kanser yapma olasılığı erionitten daha azdır) yeni yerleşim yerlerinin tespitinde bölgenin erionit açısından da incelenmesi ve yerleşim planının ona göre yapılması uygundur.


Yorumları görüntülemek için giriş yapmalısınız.