Yanıt
Tolga Ersoy
[ “Sağlıkta Çöküşün Öteki Öyküleri 3” başlıklı yazıma Candan Coşkun tarafından yapılan yoruma bir yanıt olarak yazılan “tekrar” yazıdır.]
Merhaba; Soru/yorum/eleştiri ve serzenişleriniz için kısa bir yanıt.
Sondan başlayalım; evet böyle bir şey olabilir değil oldu. Nerede? Örneğin Ege illerinde varsa tanıdıklarınız bir sorun, arayın. Güneyine doğru bölgenin; ve sadece bir örnek, çoğaltılabilir.
Bir önceki soru; sorun "o ikisinin" ve benzer yolu seçenlerin zengin olup olmaması değil. NGO'larının salonlarında, meslek odalarının koridorlarında, dergiciklerinin sayfalarında örnek olsun "sağlıkta çöküşün ekonomi politiği" ve benzeri konularda agresif “teori” üretenlerin, iş süreçten nemalanmaya gelince en ön sırada yer kapma çabasıdır; sorun etik zafiyet durumu ile ilgilidir. Ne derler; “ele verir talkını kendi yutar salkımı” meselesi…
Soru: NGO ve odalarda son 40 yılda aktif pozisyonlarda olanlardan kimler özel poliklinikçilik, özel muayenecilik, özel hastanecilik yapmıştır? Son ATO/TTB seçimlerinde listelerde yer alanların çoğunluğunun pozisyonları meslek odalarının neden gerçek anlamda sahada olamayışlarının, olamamalarının göstergesi değil midir? Belki de bunun nedeninin araştırılmasına buradan başlanılabilir diyeceğim ama ağırderinteorikabiveablaların böyle bir niyetinin olmadığını çok iyi biliyoruz.
“Ne olmamalıydı” sorusunun doğru soru olmadığını düşünüyorum. Doğrudan yanıt: olmamalıydı. Ne mi olabilirdi; en azından NGO’larının odalarının bu bağlamda yara almaması için “kenarda” durabilirlerdi. Ama duramazlardı; çünkü sahada ciddi bir ego şişinme sorunu var.
“İsimsiz suçlamalardan muradım” ne mi; açıkçası bir saha taraması… Ama bunlar “suçlama” değil ki; var olanın, yaşananın birde masanın bu tarafından okunması yorumlanması. Açıkçası 1,2,21/2 ve 3 nolu yazılarımı yazar ve sizin söyleminizle suçlamaları yaparken her bir suçlama için aklımda yeterince örnek isim vardı. (Not: 4 yolda) İlginç olan şu ki, her yazıdan sonra neredeyse her bir “suçlama” için bana doğrudan ve dolaylı ulaşanların “Tolga beni mi kast ediyorsun” ya da “Tolganın söz ettiği kişi ben miyim” sorularıyla karşılaştım. Sonuç itibariyle listem daha da uzadı J
Acımasız bir soru: işyeri hekimliği kapışması özelinde; son kırk yıl bir iş bulma kurumu olarak meslek odalarında aktif görev alanların hangi iş yerinin hekimliğini yaptığı araştırılabilir; bir “halk sağlığı” çalışması olarak; ttbcilerin pek sevdiği… Başlangıç için kolaylaştırıcı bir öneri: özellikle iş yerini “kaptıktan” sonra odanın önünden dahi geçmeyenlerden başlanabilir.
Sondan başa doğru gittik sorulara yanıt vermeye çalışırken; ilk soru… “Takılı kalmak” tanımlamasının karşılığını “bir iş bitmemek” şeklinde verir TDK sözlük. Bu nedenle takılı kalmış olduğuma dair serzenişten hiç de gocunmam. Sorun takılı kaldığımı düşünenlerin olup da bitemeyenlerin varlığını kanıksamaları ya da olumlamalarıdır.