Sendikal Özgürlüklerin Güvencesi

Sendikal örgütlenme çoğu zaman çalışanlar için bir sopaya dönüşebilmekte işçi iseniz işten çıkarılmanıza, memur iseniz haklı taleplerinizin karşılanmamasına neden olabilmektedir. Ülkemizde sendikal güvenceye ilişkin düzenlemeler hakkında biraz hatırlatma yapalım.

Türkiye Anayasanın 90 md. gereği onayladığı uluslararası sözleşmelere (özellikle de insan hakkı niteliği olanlar) uyma yükümlülüğündedir. Konuyu düzenleyen ILO (87, 98, 151 s. Sözleşmeler), Avrupa Konseyi, BM belgelerindeki sendikal özgürlükleri güvenceye alma yükümlülüğündedir.

Anayasada ayrıca 10. md. ve 51. md. konuyla ilgilidir. 10. md. hiçbir ayrım gözetilmeksizin herkesin kanun önünde eşit olduğunu düzenler. Yani örgütlü olduğunuz sendika nedeniyle bir hakkınızın engellenmesi Anayasaya aykırıdır. Üstelik de maddenin son fıkrasına göre “Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar”. 

Sendikal özgürlükleri anayasal güvenceye alan madde 51. maddedir. Bu madde hem pozitif hem de negatif sendika özgürlüğünü güvenceye almaktadır. Hakkın sınırlandırılması belli nedenlerle ve ancak kanunla mümkündür.

İşçiler açısından sendikal örgütlenme hakkını düzenleyen 6356 sY sendika üyeliği güvencesini 25. maddede düzenler. İşe alım, çalışma şartları ve çalışmaya son verme açısından sendikalı-sendikasız, farklı sendikaya üye olma açısından ayrım yapılması maddede yasaklanmaktadır. Böyle bir ayrımcılık yapmanın yaptırımı sendikal tazminattır (işçinin en az bir yıl ücretinden az olmamak koşuluyla). Eğer işçinin sözleşmesi sendikal nedenle feshedilmişse iş güvencesi kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın işe iade davası açma hakkına da sahiptir. 

Kamu görevlilerinin sendikal örgütlenme hakkını düzenleyen 4688 sY 14. maddesinde sendikaya girmenin serbest olduğunu belirttikten sonra 15. maddede uluslararası kuruluşlar tarafından eleştirilen çok geniş bir üyelik yasağı düzenlemesi getirir. Yasanın 18. maddesi ise üyelik, temsilcilik ve yöneticilik güvencesini düzenler. Kamu görevlileri sendikal faaliyete katılma nedeniyle farklı işleme tabi tutulamayacak ve görevine son verilemeyecektir. Kamu işvereni de kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle ayrım yapamaz. 

Türk Ceza Kanunu da sendikal özgürlüklere aykırı davranan kişiler hakkında bazı cezalar getirmektedir. Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunu düzenleyen 118. madde 1. fıkraya göre bireysel sendika hakkının engellenmesi durumunda “...cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” 2. fıkra da kolektif sendika özgürlüğünü engellemenin yaptırımını“... bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası" şeklinde düzenlemektedir. 

Yani sendikal hakları engelleyenler için hem hukuki hem de cezai yaptırımlar vardır. Bu tür bir engellemeye maruz kalan çalışanların bu yolları kullanması gerekir.

-Merak eden olursa başka bir PAY'da da bireysel ve kolektif sendika özgülüklerini açabiliriz-


Yorumları görüntülemek için giriş yapmalısınız.