Şehir Hastaneleri: Ne Yapmalı?
17 Kasım 2022’de yapılan “Şehir Hastaneleri: Ne Yapmalı” forumu çok yararlı oldu benim için. Öncelikle toplantı için Dr. Eriş Bilaloğlu’na, Av. Özgür Erbaş’a, Prof. Dr. Uğur Emek’e ve tüm katılımcılara teşekkür etmek isterim.
Uzun yıllar devlet hastanesinde çalıştıktan sonra iki yıl süreyle şehir hastanesinde çalışmak zorunda bırakılan bir hekim olarak, toplantı (maalesef daha sonra izleyebildiğim) için aldığım bazı kısa notları ve önerileri paylaşmak istedim.
- Şehir hastanelerinde sistemin sorumluları aslında nasıl bir sağlık hizmeti verildiğiyle ilgilenmiyorlar. Dertleri maalesef “Nasıl?” değil, “Ne kadar?”
- Uzun vadede pek çok sorunun yanında halkın devamlı sağlık hizmeti alabileceği binalar değil buralar. Gerçekten çok uzaktalar ve çok büyükler. Hastalar ve personel içinde kayboluyor, çalışanlar bir iş için, adeta on işlik emek harcamak zorunda kalıyorlar.
- Verilen hizmet, hekimlerin, hemşirelerin ve özellikle kamudan gelen diğer sağlık çalışanlarının gerçek anlamda özverileri sayesinde oluyor.
- Ve bu hizmet, binaların hastane mimarisinden çok uzak devasa yapılarına ve ekip anlayışının yok edildiği işletmeci anlayışa rağmen, aşırı iş yükü altında ve aşırı yorgunlukla veriliyor.
- Yüzü halka dönük bir sağlık politikası ( İlk kez bu toplantıda duyduğum bu güzel tanım için ayrıca teşekkürler.) içinde bu binalar şu anda büyük yatak sıkıntısı yaşanan paltayif bakım merkezi, geriatri kliniği, yara bakım merkezi, psikiyatri kliniği, göğüs hastalıkları klinikleri gibi uzun yatış süreleri gerektiren klinikler için değerlendirilebilir. Elbette küçük bir kısmı artık o tarafa taşınan nüfus için de çalışır olabilir.
- Bir öneri de, vatandaşın sık başvurusunun gerekmediği kamu kurumları olarak kullanılması olabilir.