Sağlıkta "Eurosal" Sorunlar

Son günlerde basında da geniş yer bulan ilaçta sabit kur uygulamasını kısaca değerlendirelim, sorunun neden büyüdüğünü görmeye çalışalım.

Ülkemizde uzun süredir yurt dışından temin edilen beşeri tıbbi ürünler ve hammaddeleri için sabit kur uygulanmaktadır. Sabit kur "Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar" kapsamında her yıl Şubat ayı içinde güncellenir. Sağlıkta dönüşüm projesi kapsamında hayatımıza giren bir durumdur aslında. Karar, sadece sabit kuru değil, referans ilaç, referans ülke gibi kavramları; hatta eczacı ve depocuların da hangi oranda kâr edeceğini düzenler. (Aşağıda sunmuş olduğum linkten ulaşabileceğiniz bu kararı okuyunca eczacıların ilaçta fiyat artışını neden istemediğini de anlayabileceğinizi belirtmek isterim.)

Toplumun büyük kesimi gibi sağlık camiasının da çoğu bu karar hakkında bilgi sahibi değildir. Ancak en çok dışa bağımlı olduğumuz alanlardan biri olan ilaç sanayisinden dolayı, kur hareketliliği tahmin ettiğimizden çok daha fazla etkilemektedir her bir bireyi. Gelin önce daha iyi anlamak için 2017'den sonra reel kura karşılık sabit kur değerlerine bakalım: (Bunun için ekte bulunan dosyadan tabloyu inceleyin lütfen)

Tablodan anlaşılacağı üzere makas her geçen gün açılmaktadır. 

TL'deki değer kaybının biz sağlık camiasına ve vatandaşa sağlık açısından etkisi ne olur veya başlıca ne gibi sorunlar doğurur diye bakacak olursak:

1- Yenilikçi ilaç üreticisi firmalar pazardan çekilir.

2- Dünyanın en hızlı ilerleyen 2 sanayisinden biri olan sağlık sanayisinin yenilikçi ilaçlarından ve tedavilerinden faydalanmak çok zor bir hale gelir.

3- Tedavisi mümkün olan hastalar, sağlığa erişim hakkından mahrum kalır,

4- Tedavi edilebilecekken ilaca erişemediği için tedavisi tamamlanamayan veya semptomatik tedavi alan hastalar sağlık sistemi üzerinde yük oluşturur ve kaynaklar doğru kullanılamaz.

5- Ülkeye ilaç ve sağlık endüstrisinde yabancı sermaye çekmek zorlaşır.

6- Dışa bağımlılık cari açıkta yarattığı olumsuz durumla birlikte ülke ekonomisinde derin yaralar açar.

Biraz da çözüme odaklanmak gerekirse; 

  1. TL’deki değer kaybının sebebi konusunda çok daha samimi ve gerçekçi çalışmalar yapılmalı, çözüm için gereği ne ise yapılmalı. (Bu konuda daha detaylı analizleri siyaset bilimcilere bırakmayı tercih ediyorum) 
  2. Değer kaybı sorunu çözülünceye kadar kur güncelleme aralığı yılda üç ya da dört kez olarak değiştirilmeli. 
  3. Sağlık ve ilaç sanayisinde yerli üretimde gelişmeyi hedefleyen güçlü ve şeffaf destekler verilmeli. Verilen desteklerin amacına ulaşıp ulaşmadığı takip edilmeli.

***Aslında yazım uzun süredir hazırdı. Ancak kur güncellemesi ile beraber ilaçtaki sorunun ne kadar çözüleceğini görmek istemiştim. Maalesef sorunun ancak %50-60 oranında çözüldüğünü görebiliyoruz. Özellikle ambalaj, üretim ve lojistik maliyetlerindeki ciddi artış, yüzdesel olarak yapılan güncellemeleri çözüm sağlayamaz hale getirdi. 

Sağlığa erişim hakkının koşulsuz ve eşit uygulandığı bir ülke temennisiyle sağlıklı günler dilerim. 


Yorumları görüntülemek için giriş yapmalısınız.