PROLETERLEŞEN ECZACILARI KİM ÖRGÜTLEYECEK?

Hükümetin son senelerde "plansızca" çok sayıda fakülte açması ve 2012 yılında yürürlüğe giren yönetmeliğin etkisiyle birlikte eczacılık mesleğinde kartlar yeniden karılırken, sınıfsal ayrım da kendini gözle görülür şekilde var etmeye başladı. 


Eczacılık denilince aklımıza ilk gelen ülkemizde sayısı 27.000'i bulan serbest eczanelerdir. Bu birinci basamak sağlık kuruluşları şimdiki aile hekimliği gibi aynı zamanda birer işletme niteliğindeler. İşletme sahipleri eczacı olan eczaneler..

Peki başka nerede çalışırdı eczacılar?

SGK gibi kurumlarda ve hastane eczanesinde memur olarak, ilaç firmalarının değişik birimlerinde beyaz yakalı olarak. Bir kısmı da akademisyen olarak üniversitelerde. Eczacı denince,akla hep serbest eczane eczacılığı gelirdi. 

15 yıl önce 10 olan fakülte sayısı şimdi 60'ları bulunca , 2012'deki yönetmelikle nüfusa göre eczane sınırlaması ve 1 yıl zorunlu yardımcı eczacılık uygulaması ortaya çıkınca, 2013 ve sonrası girişli eczacılık öğrencileri mezun olduklarında eczane açmaları imkansız denecek bir hale gelince yeni mezun eczacılar yeni bir tablo ile karşı karşıya kaldılar.

Yeni mezun eczacıların eczane açabilmelerinin neredeyse tek yolu haline gelen yöntemse daha önce var olan bir eczaneyi , "devir ücreti" ile ruhsatını satın alması. Bu devir ücreti rakamları da 2013 girişlilerin mezun olmasıyla birlikte giderek emekçi bir ailenin çocuğunun ulaşamayacağı, sınıf atlama rüyalarını çöpe atmasını zorunlu kılan bir hale geldi. Artık eczane açmak için iyi bir birikmiş sermayeye ihtiyaçları var. İş böyle olunca mezun birikintisi oluşan meslekte eczacılar işçileşmeye başladı. Memurluk için kadro kollayan, ilaç firmaları için ucuz emek gücü haline dönüşen, serbest eczanelerde yardımcı eczacı ya da ikinci eczacı olarak işçi statüsünde çalışan bu toplam her yıl giderek çoğalıyor. Çoğaldıkça çalışma koşulları kötüleşecek.

Eczacılara ait eskiden beri var olan bildiğim tek sendika ise "Tüm Eczacı İşverenler Sendikası". TEİS, durum eskiden yukarıda anlattığım gibi olmadığında eczacılar açısından bir patron örgütü görüntüsünde olmadığından, mesleğin genel sorunlarına dair eczacıların çıkarını koruyan bir örgüt görüntüsündeydi. Ama önümüzdeki süreçte madem eczacılar da işçileşecek, işveren olmayan eczacı nerede örgütlenecek?

Meslek odaları yeterli olacak mı hak arama mücadelelerinde?

Eczacılar işçileşecekse eczacıların işçi sendikası olmayacak mı?

Eczane, 10 nolu iş koluna giriyor.

Bu alanda faaliyet gösteren Birlik Sendikası yardımcı eczacı örgütlenmesine başladı. 

Ama eczacılar sadece eczane içinde işçileşmeyecekler.

İlaç tekellerinde de işçiler. Hak gaspları, mobbing, esnek çalışma saatlerine maruz kalıyorlar.

Daha fakülte yıllarında öğrencileri kariyer günleri adıyla ilaç tekellerinin eğitimli iş gücü havuzuna çevirmişlerken, geleceğini halk sağlığı çıkarı yerine ilaç tekelinin kar hırsına adamak dışında bir seçeneği bulamayan eczacılara kim bilinç taşıyacak,kim örgütleyecek?

Eczacılık mesleğine dair önümüzdeki yıllarda tartışılacak önemli bir soru bu.


Yorumları görüntülemek için giriş yapmalısınız.