The Guardian gazetesinde çıkan bir analizde, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansına göre 2022 yılında 20 milyon yeni kanser vakası görülmüşken, 2050 yılında 35 milyondan fazla yeni vaka tahmin ediliyor. Yılda 1 milyondan fazla 50 yaş altı kişi kanserden ölüyor ve bu rakamın 2030 yılına kadar yüzde 21 daha artacağından bahsediliyor.
Kanser vakalarındaki artışa paralel kanserle mücadelede gerekli tıbbi, medikal ve farmakolojik yatırımlar da artıyor. Küresel şirket hareketlerini incelerken kapitalizmin kanseri nasıl sermaye birikim alanına dönüştürdüğü daha net göze çarpıyor.
Ernst & Young analistlerine sağlık alanındaki tekelleşme (birleşme ve satın-alma) işlemlerinin hacmi 2023 yılında 191 milyar dolara yükselirken, bunun 65 milyar dolarını onkoloji yatırımları oluşturuyor.
2028 yılına kadar küresel biyo-farma pazarının 419 milyar dolara çıkması beklenirken, bu büyümenin 142 milyar dolarlık kısmı yani yüzde 34'ü tek başına şirketlerin onkoloji yatırımlara ait.
Ankara Tabip Odası’nın 2023 yılında hazırladığı kanser bilgi notuna göre, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Türkiye Kanser İstatistikleri son olarak 2017 yılında paylaşılmış olup, son beş yıldır yayınlanmamıştır.
Türkiye Kanser İstatistikleri 2017’nin özet bulgularına göre;
Türkiye’de 2017 yılında yaşa standardize edilmiş kanser hızı erkeklerde 259,2 iken kadınlarda 187,0’dır (100.000 kişide).
2017 yılı kanser istatistiklerine göre ülkemizde toplam 180.288 kişinin kansere yakalandığı tahmin edilmektedir.
Kadınlarda en sık görülen meme kanseri, her 4 kadın kanserinden birisi olmayı sürdürmektedir. Bir yıl içinde toplam 19.211 kadına meme kanseri teşhisi konulmuştur.
Obeziteye atfedilen vaka sayısının toplamda 6.707 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Obezitenin etken olduğu kanserler daha çok kadınları etkilemektedir.
Hem erkeklerde hem de kadınlarda kolorektal kanserler üçüncü sırada yer almaktadır.
Çocukluk çağı kanserlerinde lösemi en sık görülen kanser türüdür.
Gençlerde (15-24 yaş grubu) erkeklerde testis kanseri, kadınlarda Tiroit kanseri ilk sırada yer almaktadır.
Akciğer kanserinde hastaların yarısından fazlası ileri evrede teşhis edilmektedir.
Meme kanserinin sadece %11’i uzak evre kanser vakalarından oluşmaktadır.
Kadın kanserleri olan uterus korpusu ve serviks kanserlerinin çoğunluğu, erken evrede yakalanmaktadır.
Uzmanlık derneklerinin ve meslek örgütlerinin ilgili analizlerine ve yapılan araştırmaları ortaya koymaktadır ki, kanser toplumsal bir hastalıktır ve sınıfsal niteliği bulunmaktadır. Barınma, çalışma, beslenme, kişisel hijyen ve özbakım dahil olmak üzere yaşamın tüm alanlarında ortaya çıkan sorunlar kanser insidansını etkilemektedir. Ekonomik nedenlerden ötürü kötü ve sağlıksız barınma koşulları, çalışma yaşamında iş güvenliği önlemleri alınmadığı için ağır kimyasallara veya işyüküne maruz kalmak, ucuz olduğu için yüksek kalorili/işlenmiş/GDO’lu olan ancak besin değerleri düşük gıdalar tüketmek, kişisel hijyen için ucuz olduğundan sentetik ve kimyasal içerikli ürünler kullanmak gibi örneklerini çoğaltabileceğimiz faktörler, kanser hastalığının görülmesini artırmaktadır.
Eurostat'a göre ise 2013-2021'de mesleksel kanserler yüksek seyretmektedir.