İşkolu sendikacılığı - Meslek sendikacılığı tartışmalarına katkı

Son dönemlerde doktorların meslek temelli sendikalar kurduklarını görüyoruz. Tabii bu da başlı başına farklı tartışmaları beraberinde getirdi. Kurulan sendikaların ideolojik ve siyasi amaçlarından bağımsız olarak, bunların işlevselliği de bir tartışma konusu. 

Türkiye’de kanun koyucu meslek sendikacılığını doğrudan yasaklamamış olsa da (2821 sayılı yasada açıkça yasaklanmıştı), işçiler için sadece işkolu, kamu görevlileri açısından da hizmet kolu temelli sendika kurulabileceğine hükmetmiştir. Diğer yandan doğrudan bir yasak bulunmadığı için Avukatlar Sendikası, Oyuncular Sendikası ve Türkiye Yazarlar Sendikası gibi Meslek temelli sendikalar kurulu bulunmaktadır. Ancak örgütlenmenin sonucunda toplu iş sözleşmesi yapılabilmesinde mevzuatın doğrudan işkolu barajını şart koşması, meslek sendikalarının faaliyetlerini zorlaştırdığı açıktır. 

Diğer yandan Avrupa ülkelerinde de benzer uygulamaların olduğunu görüyoruz. Ancak her ülkede farklı sendikal yapılanmaların ve örgütlenmelerin olduğunu baştan söyleyelim.  Örneğin İsviçre’de hemşirelerin kurduğu bir yapı var. Bu yapı bir yandan dernek, bir yandan da sendikal faaliyet ve yetkilere sahip: Toplu iş sözleşmeleri ve grev yapabiliyor. 

Belçika’da çeşitli meslek sendikaları var. Bu meslek sendikalarından özellikle Hava Trafik Kontrolörlerinin sendikası oldukça etkin. Bazı mesleklerde ise sendika, dernek ve oda benzeri yapılar birlikte çalışıyor.

 Birçok İsveç sendikası farklı loncalardan doğmuştur ve bir noktada belirli bir işçi/uzman kategorisine sahipler. Bugün hala, çoğunlukla akademisyenler (örneğin doktorlar, mühendisler, mimarlar) arasında sadece bir veya birkaç kategori çalışanı örgütleyen bazı meslek sendikaları var. Ancak İsveç’te meslek sendikaları işkolunun gücünü kullanmayı ve dayanışmayı engelledikleri yönünde eleştirilmektedirler. Handels ve LO'ya bağlı bazı sendikalar, sektör bazında belirli bir işyerindeki tüm çalışanların aynı TİS kapsamında olması ve aynı sendikaya üye olması gerektiği savundukları için bu sendikal yapılarca işkolu sendikacılığı meslek sendikacılığına tercih edilmektedir. 

Türkiye’deki meslek sendikalarını, özellikle doktorların kurdukları sendikaları takip etmek gerek diye düşünüyorum. Bu süreçte bir yandan faaliyetleri takip edilirken, diğer yandan da ideolojik ve siyasi bir amaçlarının olup olmadığı da gözlemlenebilir. Kuşkusuz her yapının ideolojik bir siyasi duruşu olacaktır. Burada ifade etmiş olduğumuz, bu yeni oluşumların kurulu bulunan diğer yapı ve kurumlara saldırmak ve zayıflatmak adına birilerinin telkini ile kurulup kurulmadıklarıdır. 


Yorumları görüntülemek için giriş yapmalısınız.