Fatih Altaylı bayram günü Sağlık Bakanı Koca ile görüştüğünü dile getirerek bakanın ağzından bir takım sözler aktardığı yazısında şöyle diyordu :
"..ilaç firmaları eczanelerin kâr payını ödemiyordu. Eczane de bunu hastadan talep ediyordu. Şimdi eczacılara ilaç firmalarının vermediği kâr payını bakanlık olarak biz veriyoruz. Baremlerine zam yaptık. Artık katkı payı istenmeyecek. Ya da çok cüzi olacak.”
Eğer bakan bunları gerçekten böyle dile getirdiyse ortaya çıkan tek şey, bakanın ülkedeki ilaç politikalarına en ufak derecede hakim olmayışıdır. Çünkü bu ifadeler başlı başına yanlış.
Bu yazıyı bakanı yalanlamaktan ziyade sağlığın teslim edildiği bir özel hastane patronunun ülkenin en stratejik ürünlerinden olan ilaca ve onun ekonomisine nasıl hakim olmadığını göstermek için yazmak istedim.
Burada bahsi geçen " ilaç firmaları eczanelerin kar payını ödemiyordu" ifadesinde aslında "Kamu Kurum İskontosu(KKİ)"na değinmek istemiş. Bu eczacıların kar payı değil. İlaç firmaları ile kamu (ülkemizde ilacın tekel düzeyinde alıcısıdır SGK) arasında pazarlık sonucu ilaç firmalarının SGK'ya yaptığı indirim tutarıdır. İlaca dair her şeyde olduğu gibi bu KKİ'ler de eczaneler üzerinden mahsuplaşılan bir konuydu aynı muayene katılım paylarını eczanelere tahsil ettirdikleri gibi.. Özellikle son 1-2 yılda bazı ilaç firmaları (çoğunluğu ithal ilaçların sahibi firmalar) devlete uygulaması gereken KKİ'leri uygulamaktan imtina ediyordu de facto olarak. Bu KKİ, ilaç firmasından ecza depolarına, ecza depolarından eczanelere yansıtılarak SGK'ya uygulandığından KKİ uygulamamaya başlayan firmaların ilaçlarını alan eczane zarar ediyordu. Çünkü SGK'ya ilaç verirken SGK bu iskonto uygulanmış gibi eczacıya ücret ödemesi yapıyordu. Bahsi geçen konunun "eczacıların karını ödememek" olmadığını anladıysak şu ifadeye geçmek isterim: "Şimdi eczacılara ilaç firmalarının vermediği kar payını biz veriyoruz." Ya siz kimin parasını kime ne için veriyorsunuz? İlaç firmalarının uygulaması gereken iskontoyu yurttaşların vergileriyle oluşturduğu bütçeden karşıladığınızı böyle mi itiraf ediyorsunuz? Bunu da eczacılara kazanım sunduk diye manipüle mi ediyorsunuz? Ve bir diğer ifadede de şöyle ekliyor: "artık katkı payı istenmeyecek, yada çok cüzi olacak" Konu katkı payına nasıl evrildi? Bunların hepsi başka kavramlar, başka haraç kalemleri hastalardan alınan.. Çok sevdiğim bir söz vardır: "Halka yalan söylemek suçtur!" Yalan söylüyor alenen..
Bunu bir ilaç özelinde göstermek isterim. Eklentili dosyadaki görselde kuru göz sendromunda kullanılan bir ilacı göreceksiniz. İlacın kamu ödeme değeri 491.29 TL. Kamunun ödediği 127.43 TL. Hastanın cebinden ilaç fiyat farkı olarak kesilen 373.86 TL. Gerçekten çok cüzi..
Evet cüzi olan bir şey var, o da bu düzende patron bakanlar için halkın yaşam hakkı, sağlık hakkı.
Cumhuriyetin 100. yılında yeni bir sağlık anlayışını inşa etmeyeceksek halk sağlığı anıları anlatmaktan öteye gidemeyiz. Şairin dediği gibi "ben artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum."