Forum’un ana sorusu üzerine… (2)

“… bildiğimiz haliyle dünya çöküyor ve yenisi henüz ufukta bile görünmüyor”*

Forum’um ana sorusu üzerine (1)’i böyle bitirmişim; bir yanıyla çok karamsar denebilir. Bunu teorize edenler var: “Ezilenlerin iyimserliği ezenlerin en güçlü silahlarından biridir”

Bu tespiti bilelim, aklımızda dursun ama buradan devam etmek zor, diye düşünüyorum.

                                       ***

Bildiğimiz haliyle dünyanın çöküyor olmasından en az iki çıkarımda bulunabiliriz: yaşadıklarımız bizimle/Türkiye’yle sınırlı değil, küresel ölçekte ve ikincisi de kolay çözüm yok! Kolay çözüm olmamasına dair son örneğimizi otoriter bir sistemden seçim yoluyla çıkamayarak 14-28 Mayıs sürecinde yaşamış olduk ve “… tabandan ve kitlesel bir politikleşmenin gerekli olduğu” gerçeğiyle bir kez daha yüzleştik. Bu hâlin tek tek her birimizde bir çırpıda bir idrak patlaması yaparak “haydi öyleyse” sonucunu vermediğini biliyoruz, yaşıyoruz. Olumlu olarak söylersek kendimiz ve eylemimiz üzerine daha fazla düşünmeye sevk ediyor, diyebiliriz. 

Geçtiğimiz günlerde, 2 Aralık’ta, Forum mail ortamında Selçuk’un (Atalay) “Dün akşamı malum olaylar sebebiyle TTB’de geçirdim” diye başlayan yazısını böyle okudum. Yazıdaki “… TTB ne peki? TTB kim? TTB bugünün Türkiye’sinde ne işe yarar?” sorularını da bu bağlam içerisinde düşündüm.

Yeri midir kestiremiyorum ama karamsarlığa gömülmemek için bir önermeyi bu araya sıkıştırmak da yarar var: “… kriz anlarında failliğin artan önemi… böyle tarihsel açıklık anlarında küçük müdahalelerin bile, çok büyük sonuçlar yaratma kabiliyetine sahip olduğu”. Bu da her birimize “… siyasi taktik ve stratejilere dair önemli soruları gündeme getirme” sorumluluğu yüklüyor.

                                     ***

Yine iki önceki paragrafa dönelim. Dünya çöküyor ve yenisi henüz ufukta görünmüyorsa, her ne yapıyorsak yaptığımız işin anlamı/işe yararlığı üzerine daha fazla düşünmemiz beklenir. Enerjimizin de sınırlandığı/moralimizin azaldığı düşünülürse, her yapılan iş anlamsız ve boş gelmeye başlar. Ne işe yarayacak, ne’ye hizmet edecektir ki? 

Forum mecrasına gelecek olursak Cumhuriyet’in yeni yüzyılında nasıl bir sağlık sistemi sorusunun yanıtı üzerine bir mesainin bugün için değeri nedir? Kaldı ki en genel anlamıyla 2023 seçim sonuçlarıyla bu soruya güncel bir yanıt da verildi: AKP ile dolayısıyla piyasacı bir sağlık sistemiyle devam. 

Forum’un kuruluş sürecinde 2023 seçimlerini takiben bir süreliğine de olsa doğacağı zımnen beklenen bugüne göre daha demokratik ve katılımcı bir tartışma ortamı da gerçekleşmedi. 

Öyle ya da böyle “piyasacı sağlık sistemi ile devam” icraatını yapacak bir iktidarın varlığı bizi dünyanın seyrine dair daha geniş ölçekli tartışmalara mı “zorluyor”? 

2023 seçimlerinde verilen “piyasacı sağlık sistemiyle devam” yanıtının da gölgesinde ne yapabiliriz ve ne yapmalı?

 

*Alıntıların hemen tamamı “Bir Büyük Dönüşümden Kesitler/Dünya ve Türkiye; dipnot yayınevi” adlı çok yazarlı kitaptan.


Yorumları görüntülemek için giriş yapmalısınız.