Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları hekimlere yeni zorluklar getirebilir, dikkatli olunmalı

Hekimler sağlıkta şiddetten çalışma koşullarının ağırlığına, özlük haklarındaki gerilemeye, eğitimlerinin yetersizliğinden nitelikli sağlık hizmeti verememeye kadar pek çok soruna dikkat çekmeye çalışıyorlar. Böylesi bir ortamda "Tıp Bayramı"na giderken Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları zaten sıkıntılı olan hekimlik ve tıp ortamını daha da zora sokan özellikler taşıyor. 

Daha önce de hekimlere kötü sözler söyleyen yöneticiler olmuştu. "Mecburi hizmete gelen doktorları ağaca bağlayın, kaçmasınlar" diyen cunta lideri, "ne verirseniz verin bu doktorların gözü doymaz” diyen Çalışma Bakanı, "doktorların eli hastaların cebinde" diyen Sağlık Bakanı oldu. Cumhurbaşkanı daha önce Başbakanlık döneminde "doktor efendi dönemi bitti" demişti, şimdi de "varsın gidiyorlarsa gitsinler" dedi.

Cumhurbaşkanı'nın açıklamasında hekimleri yurttaşların gözünde zora sokan çok bölüm var. Bu açıklamaları yurttaşlar nasıl algılayacak? Buna göre hekimler devlet tarafından okutulan, yetiştirilen, en pahalı eğitimi alan, aldıkları ücreti beğenmedikleri için özele geçen ya da bu ülkeden gitmeyi düşünen, "doktorluk gibi aziz bir mesleği sadece paraya bina eden" insanlardır.

Cumhurbaşkanı bu ülkede açıklamalarıyla en geniş kesimlere ulaşan kişidir. Onun sözüne itibar eden milyonlar vardır. Hekimleri zora sokabilecek açıklamalar yapması çok sıkıntılı olmuştur. Günde 2 milyon muayene yapılan bir ülkede, hekimlerin günde 2 milyon kez yurttaşlarla buluştuğu ve sağlık hizmeti verilen ortamların sorun yumağı içinde olduğu, sağlıkta şiddetin gündemden düşmediği bir ülkede bunun sakıncaları ortadadır.

Hekimlerin çok dikkatli olması gerekiyor. Hekimler ancak birbirleriyle, beraber sağlık hizmeti ürettiği çalışma arkadaşı sağlık çalışanlarıyla, hastalarıyla ve yurttaşlarla dayanışma içinde olarak bu sorunları aşabilir.