Bu iktidar döneminde hangi şey düzgün ki tıp eğitimi düzgün olsun? Bayazıt´ın yazdıkları çok doğru. Gerek tıp eğitiminde gerek uzmanlık eğitiminde aynı plansızlık, liyakatsizlik, vurdum duymazlık, görüş almadan iş yapma.
Her yılın sonunda, gelmekte olan yılda gerçekleşmesini istediğimiz hayallerimiz, yapmayı istediğimiz ve hedeflediğimiz şeylerle ilgili dileklerde bulunuruz.
Üniversiteye başladığımda şehrin işçisinin, köylüsünün, memurunun çocuklarıyla şehrin kalburüstü ailelerinin çocuklarının eşitçe adilce bir arada aynı sıralarda eğitim alıyor olması beni çok duygulandırmış, tüylerimi diken diken etmişti.
Yukarıdaki başlıktaki yazısını 2021 Eylül´de yazmış -aynı zamanda forum katılımcımız- Önder Algedik ... şöyle demiş: ʺBarınma sorunu bir barınma sorunu değil.
Vergi ve Ekonomi Paketi olarak adlandırılan bir torba yasaya dün gece (7.4.2022), bütün partilerin mutabakatıyla, son anda eklenen bir kanunla Sağlık Bakanlığı adına uzmanlık eğitimi yapanların ilave mecburi hizmeti kaldırıldı.
COVID-19 salgını sağlık hizmeti verilen mekanların doğal yollardan havalandırılmasının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Hastane mimarisinde dikkat edilmesi gereken bu temel gerçeğin neredeyse hiç dikkate alınmadığını görüyoruz.
Resmi rakamlarla Türkiye'de dün 111 bin 157 COVID-19 vakası ve bu hastalıktan 248 can kaybı bildirildi.
Omicron varyantı ile birlikte Türkiye dahil tüm dünyada vaka sayıları ve ölümler artarken Sağlık Bakanı “müsterih olunuz” diyor. Böylesi bir tabloda Sağlık Bakanı’nın salgını hafife alan mesajlarını bilim çevreleri hayretle karşılıyor.
Bayazıt ilhan’ın ve Sultan Özer’in söz ettiği, kapatılan hastanelerin açılması ve kapatılması planlanan hastanelerin kapatılmaması talepleri, “Sağlık hizmetine erişim” konusuyla dolaysız bağlantılı gibi geliyor. Sultan Özer’in Medyaport’ta link verdiği izlenimlerde yurttaşların hizmete erişimde daha zorlanacakları kaygısı taşıdıklarını gösteriyor.
Hastenemi Açın Platformu'nun açıklamasında bu çok iyi ifade ediliyor:
"Ankara Şehir Hastanesi gerekçe gösterilerek kapatılan hastaneler nedeniyle yaşananları hatırlarsak bu beş hastanemiz kapatılınca neler olacağını da anlayabiliriz.
Muayene süresi 5 dakikaya indiği halde randevu almak zorlaştığına göre ya kamuda görev yapan hekimler azaldı, ya hasta sayısı aşırı arttı ya da ikisi birden ve belki başka sebepler de vardır. Nedir onlar, merak ediyorum.
Bir kere önce şunu sormak gerek: Sıra gerçekten arttı mı? Eskiden merkezi randevu sistemi yokken insanlar sabahın altısında hastane kapısında birikirdi.