Fikir Çemberi: “Yoksulluk ve Siyasal Pratikʺ
🗓️6 Haziran 2024 Perşembe
20.30-22.00
Moderatör: Sebiha Kablay, Konuşmacı: Hacer Foggo, Necmi Erdoğan
https://www.youtube.com/c/ForumSağlık2023
Fikir Çemberi: “Ölümcül Uyutma: Sokak Hayvanları Yasa Tasarısıʺ
🗓️30 Mayıs 2024 Perşembe
20.30-22.00
Moderatör: Gülriz Erişgen, Konuşmacı: R. Tamay Başağaç Gül, Murat Fındık
https://www.youtube.com/c/ForumSağlık2023
Fikir Çemberi: “Mayıs’tan Mart’a Türkiye halkında neler değişti? Seçimler hakkında değerlendirme?ʺ
🗓️16 Mayıs 2024 Perşembe
20.30-22.00
Moderatör: Selçuk Candansayar, Konuşmacı: Melek Göregenli, Ateş İlyas Başsoy
https://www.youtube.com/c/ForumSağlık2023
Fikir Çemberi: “Türkiye’nin ruh sağlığı politikaları ve bir insan hakkı olarak ruhsal sağlıkʺ
🗓️18 Nisan 2024 Perşembe
20.30-22.00
Moderatör: İrem Yıldız Konuşmacı: Ejder Akgün Yıldırım
https://www.youtube.com/c/ForumSağlık2023
Fikir Çemberi: “Cumhuriyet Emek ve Sınıflarʺ
🗓️13 Şubat 2024 Salı
20.30-22.00
Moderatör: Yavuz Üçkuyu Konuşmacı: Metin Özuğurlu
https://www.youtube.com/c/ForumSağlık2023
Fikir Çemberi´nde bu hafta “Deprem Tanrısı Poseidon’un Suçu ya da Dayanışmanın Gücüʺ
🗓️1 Şubat 2024 Perşembe
20.30-22.00
Moderatör: Ezgi Koman Konuşmacılar: Ali Çerkezoğlu, Zehra Karahan, Zeynel Polat
https://www.youtube.com/c/ForumSağlık2023
Murat Ağırel’in sahte ilaç konusu ve SGK’daki bir bürokratın istifa mektubuyla alakalı olarak gündeme getirdiği konular günlerdir ülkenin gündeminde ve konu hala tazeliğini koruyor.
Sağlık alanı hareketli, hekimler ve sağlık çalışanları aylardır eylemlerle, mitinglerle, iş bırakmalarla seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Yoksullaşma, aşırı iş yükü, şiddet, malpraktis tehdidi gibi pek çok konu hekimleri bezdirmiş durumda.
Salı günü Vortex filmini (Gaspar Noé) seyrettim. Seyrettiğim her Noé filmi gibi sert bir filmdi ama yaşlanma, alzheimer, demans ve ölüm gibi sert konular başka nasıl işlenebilir ki?
Sağlık ʺbir iyilik haliyseʺ neden çevresel ve ekolojik iyilik hali olarak tanımlanmıyor?
Neden ʺçevreʺ sağlıklı olma halinin en başat bileşeni olarak görülmüyor sistem tarafından?
Cumhuriyet’in yeni yüzyılında nasıl bir sağlık sistemi etrafında bir araya gelerek yola çıkış süreci bir yıla yaklaşan ForumSağlık2023 genel forum toplantısı 2 Haziran akşamı yapıldı.
Kamuoyunda uzun süredir stajyer-kursiyerlerin sigortalılık işlemleri ile emeklilik arasında herhangi bir bağ olmadığının altı çizilmekte ve bu bağın kurulması için de staj döneminin ilk işe giriş olarak da kabul edilmesi ve emekliliğe sayılması talep edilmektedir.
6331 de her işçinin, sakıncalı/tehlikeli/riskli buluduğu durumlarda işi durdurma yetkisi olduğunu söyler. Ancak bu tür bir iş güvenliği aksiyonun genel olarak (neredeyse hiç demek doğru olur sanırım) alınmadığını biliyoruz.
İnsanlar hastalanınca tedavi süreçlerinden ürkerler. Tedavinin uzun sürmesinden, hastanede kalmaktan, tedavi sürecinde katlanacakları acılardan tedirgin olurlar. Ancak bugünlerde ülkemizde durum başka türlü!
Yakınması olmayanlara tarama amacıyla COVID-19 testi yapılmasının iki amacı vardır; bulaşmayı önlemek ve test sonucu pozitif çıkan kişi açısından olumsuz bir durumun önüne geçmek.
1 Mayıs’ta küçük işçiler de unutulmadı ve çeşitli sorunları birkaç cümle ile aktarıldı. Ancak meydanlarda yerlerini alamadılar çünkü bayramda da çalışmak zorundaydılar.
Çalışma Bakanı 1 Mayıs tarihini vererek Cumhurbaşkanının emekliler için sürpriz bir açıklaması olacağını belirtti. Ancak 1 Mayıs tarihinde Ne Cumhurbaşkanından ne de Bakandan emekliler için bir müjde açıklaması gelmedi.
Gezi davası hukukun katledilmesiyle sonuçlandı. Benzer durumu çok yakın bir tarihte yine yaşamıştık. Ne var ki önünde sonunda adalet yine tecelli etti.
Bugün, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 2003 yılında meslek hastalıkları ve iş kazalarının önlenmesi amacıyla ilan edilen 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü. Bu amaçla kısada olsa ʺadet yerini bulsun biz de bu konuya değinmiş olalımʺ demek için, Türkiye´deki duruma bir göz atmak adına bu yazı hazırlandı.
Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklik ile Covid-19 nedeniyle hastaneye veya yoğun bakım servislerine yatırılan hastalar için SGK’nın hastanelere sadece pandemi süresince pandemi olgularına yönelik tedavilerde ödediği “pandemi bakım ve yoğun bakım hizmeti’’ ücreti ödemeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Bir öğretim üyesi olarak bu durumun mezuniyet sonrası eğitimi olumsuz etkileyeceğini net bir şekilde söyleyebilirim. Günlük çalışma pratiklerinde, eğitimlerin düzenlenmesinde, fiziksel mekanların kullanımında hatta sosyal ilişkilerde bile sorunlar yaşanması olasıdır.
Doktorlar başta olmak üzere tüm sağlık emekçilerinin Pandemide “kahraman” ilan edildiklerini hepimiz hatırlıyoruz (ki pandemi de halen devam ediyor). Ancak kendilerinin ekonomik ve sosyal haklarına dair verilen sözler bir türlü yerine getirilmedi.
İnsanlık tarihi boyunca 15 bin savaşta yaklaşık 4,5 milyar kişi yok oldu. Yakın dönemde gerçekleşen II. Dünya Savaşı’nda her ulustan 52 milyon insan öldü, 34 milyon insan sakat kaldı.
İşçi sendikalarında kadınlar:
ÇSGB sendikalı işçi istatistiklerini işkolları ve sendikalar bazında cinsiyet ayrımında vermiyor. Bunun bir istisnası 2016 yılına ait veriler. 2016 verileriyle:
Suriye savaşında en fazla zarar gören ülke hiç kuşkusuz Suriye’den sonra Türkiye’dir. Korkarım ki eğer çıkarsa Ukrayna- Rusya arasındaki savaşta da en başta Türkiye sonra da çok geniş bir coğrafya olacak. Üstelik etkisinin milyon yıllar sürme riski var. Çünkü büyük bir nükleer tehlikeyle karşı karşıyayız.
Avrupa Komisyonu'nun bağımsız çalışmayı tarif ettiği taslak direktif çok önemli. "Bağımsız çalışan" kavramının değerlendirilmesi için beş temel unsur ifade ediliyor. Forum Sağlık 2023'de bu bağlamda ele aldığımız özel sektörde şirket kurdurulup fatura keserek çalışmaya zorlanan hekimlerin durumuna da bu kriterler üzerinden bakmak gerekir.
Dünya Sağlık Örgütü, 15 Şubat 2022'de yayımladığı haftalık durum raporunda 7-13 Şubat 2022 tarihleri arasındaki bir haftalık dönemde olgu sayılarında önceki haftaya göre %19'luk bir azalma gözlendiğini bildirmiştir.
Geçtiğimiz ay, açtığımız davalardan birinde bilirkişi raporu da aşıların ücretsiz olması ve ulusal aşı takvimine alınması gerektiği görüşünü bildirdi. Kısa bir süre sonra davaları kazanacağımızı düşünüyoruz.
Maaslesef bu soruya olumlu yanıt vermek mümkün değil.
Covid-19 hastalığında ağır hastalığı ve ölümü engellediği bilinen güvenilir aşıların ülkemizde tedarik edilmesine rağmen yurttaşlarla etkili biçimde buluşturulması gerçekleşmedi.
Aile hekimliği sistemine geçişle birlikte sağlık ocaklarımızınadı da Aile Sağlığı Merkezi (ASM)oldu.
ASM lerde yaşadığımız birkaç sorundan bahsetmek istiyorum. En önemlisi fiziki olarak uygun olamayan alanlarda hizmet veriyoruz. Şu an çalışmakta olduğum ASM bir kısmı sağlık müdürlüğünden bir kısmı belediyeden kiralanan konteynerlardan oluşuyor.
Başlıktaki sorumu forumda paylaşılan Osman Elbek yazısından bir alıntı ile aktarıyorum:
Son iki yıldır medya, sosyal medya, bilimsel dergiler, eş-dost-hısım-akraba ve herkes COVID-19’u anlatıyor. Herkes bildiğince, inandığınca, düşündüğünce korkuları, kaygıları ve umutlarıyla hastalığı, korunmayı, tedaviyi anlatıyor.
Türkiye 2018 yazından bu yana iktisadi olmanın ötesinde bir kriz hali içerisinde bulunuyor. İktidar kriz ile baş etmek için kısa vadeli ve birbiri ile çelişen bir dizi uygulamayı/ürünü “dua edelim bu tutsun” devreye sokmakta.
Elbette sağlık çalışanları saygıyı hak ediyor. Bu kışkırtılmış talebe dayalı sağlık sisteminde hastaların sağlık hizmetini bir tüketim nesnesi olarak görmesine yol açan sistem, kamu etiğinin yıpranması, güvensizlik; şiddeti , en çok da cinsiyet temelli şiddeti toplumsal yaşamın tüm kılcal damarlarına içkinleştiren süreç sağlık emekçileri ile hastalar arasındaki ilişkiye onulmaz hasarlar verdi.
ABD'de sağlık, piyasa yönelimli özelleşmiş bir sisteme/sistemsizliğe dayanan çok parçalı ve merkezi olmaktan uzak bir yapıdadır. Salgın olmadan önce de sağlık sisteme sorunluydu.
Düşük Asgari Ücret Sağlığa Zararlıdır yazısında yer alan taleplerden biri aile ücretidir. Bu talebin yerine ʺinsan onuruna yakışırʺ ücret talebini, tüm refah hizmetlerinin ücretsiz sunulmasını, 18 yaş altındaki herkese gerekli durumlarda sosyal transferler gerçekleştirilmesini, ʺeşit değerde iş için eşit ücretiʺ talep etmek daha çağdaş ve eşitlikçi bir yaklaşım olmaz mı?
Sağlık Bakanı'nın bir kaç gün önce Didim'de yaşanan olayla ilgili attığı tweet (... Failin serbest bırakılması hepimizi yaraladı. Başlatılacak yasal sürecin kararlı takipçisi olacağız) olsa olsa en fazla bir meslek örgütü yöneticisi sorumluluğuna karşılık gelir.