Depremlerde, madenlerde, iş cinayetlerinde, kadın cinayetlerinde, silahlı saldırılarda, çatışmalarda ölmek kader midir? Kader planı mıdır?
Değil, biliyoruz. Ama ne çare, ölmeye devam ediyoruz. Sermayenin, onun siyasi...
Kamu sağlık örgütünün Çevre Bakanlığı´nın laboratuvarları ve gerekirse kendi laboratuvarlarındaki teknik alt yapıyı güçlendirmek suretiyle bölgedeki asbest maruziyet riskinin en az düzeye indirilmesine yönelik çalışmaların organizasyonu işini üstlenmesi gerekiyor.
Dünya tarihinin gördüğü en büyük nükleer kaza olan Çernobil faciasının 37’nci yıl dönümünde Akkuyu Nükleer Güç Santrali´ne (NGS) Rusya’dan gelen “taze” yakıtın müjdesi verildi. Okuyunca tuhaf geliyor, değil mi?
Hiroşima´ya atılan bombaya ʺLittle Boyʺ (Küçük Oğlan), Nagazaki´ye atılana ʺFat Manʺ (Şişman Adam) adını koymuşlar. Yüzleri de kızarmaz bunların. Hesaplanabildiği kadarıyla Küçük oğlan 140 bin, Şişman Adam 143 bin 124 kişinin ölümüne yol açmış.
7 Nisan´da yapılan Fikir Çemberi´nde (Suyumuz Gıdamız Çevremiz ve İyilik Halimiz) Bülent Şık ʺkatılırsınız katılmazsınız... siyasi partilerin hemen bir çoğunun bir tarım politikası vardır ama gıda ve beslenme politikası yokturʺ dedi.
Yaşadığımız gezegenin sonunu getirmek üzereyiz. Bütün bilimsel veriler artık doğal kaynakları tükettiğimizi, canlı türlerinin önemli bir kısmını tehdit ettiğimizi gösteriyor. Kapitalizmin son dönemde sıkça ʺpaydaş kapitalizmiʺ ʺsosyal sorumlulukʺ demesi boşuna değil, durumun vehameti görülmüş durumda.
Nobel Barış Ödülü sahibi Nükleer Savaşı Önlemek İçin Hekimler Örgütü (IPPNW) öncülüğünde hekimler ve sağlıkçılar bir araya geldiler ve sadece Avrupa’yı değil tüm dünyayı etkileyen savaş tehdidine çözüm üretmeye çağıran metni imzaya açtılar.