Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Nasıl Bir Aşı Politikası İstiyoruz? (1)
Hastalanmamak İçin
Aşı tedarik sorunu:
Gün geçmiyor aşıya erişimle ilgili bir haber medyanın gündemine yansımasın. BCG, Çocuk Felci aşıları ile ilgili eksiklik tartışılırken Difteri Tetanoz ve Hepatit B aşılarının bir bölümünü üreten şirketin izin belgesinin askıya alındığı ifade edildi. Bir süredir Kuduz aşısı da bulunmuyor. Bitlis Adilcevaz’da köpek ısıran on yaşında bir çocuğu Kasım ayında Ankara’da kaybetmiş olmamız aşı yokluğunun en dramatik ve kabul edilemez örneği. Aşı tedarik meselesi çok yaşamsal bir sorun. Pek çok bileşeni var; Hıfzıssıhha Enstitüsünün kapatılması, kamunun aşı araştırma geliştirme çalışmalarından çekilmesi, ithalata dayalı tedarik politikası, ahbap çavuş kapitalizminin tedarik süreçlerindeki rolü, küresel olarak gereksinimlerin temel alınmadığı aşı politikaları. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında nasıl bir aşı politikası olmalı? Aşı araştırma geliştirme çalışmaları nasıl yürütülmeli? Aşıya erişim, aşı takviminin belirlenmesinin dinamikleri nasıl yönetilmeli? Bunları tartışmaya açmak yararlı olur diye düşünüyorum.
Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Nasıl Bir Aşı Politikası İstiyoruz? (2)
Hastalanmamak İçin
Dünya'da Bağışıklama Hizmetleri Aksıyor: Bağışıklama her yıl difteri, tetanos, boğmaca, enflüanza ve kızamık gibi hastalıklardan ölümü engelleyerek 3.5-5 milyon hayatı kurtarmakta. Günümüzde yirmiden... Devamını oku
Yorum Ekle
Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmanız gerekmektedir.